DUVARIN DİLİduvarlara mahkum kapım yanmasını bilmeyen kör kandil benim kişisel tarihimdir yüzümdeki çizgiler yıldızlar bile üşür soluğumda ürkerim/ geceye denk düşeceğim diye yüreğimin odalarında tutsak bir serçe çırpınarak çarpar camlara pencerem ki yarı açık gökyüzü güz göğünde bir kırlangıç kadar şaşkın geceler devrilir üstüme/suya damlar yanaklarım az mı iç çektim özendim kuşların özgürlüklerine kimsesiz denizlerin sahipsiz sularında gökten ateşi çaldım tutup bir güneş çizdim üstüne yokluğunu sarmaladı/çıplaklığına biçilmiş elbise bin bir düğümle birbirine bağladığım kırılmakla bitmedi içimin fayları ömrüme efkar düşmüş/içerliyorum soruların yanıtları gibi bir köşede unutulmuş yosundan evler aldım/suyun masalından umutlu sarıl/beni iyice anlayacaksın/sarıl hasrete çınlayan bir ıslık gibiyim dağ başında kestim yer altı ırmağının çağıltısını yağmur topluyorum sen de benim gibi ağla avuçlar dolusu can sıkıntısı serpiyorum küstürdüğüm akşamlara fotoğraflarını indirdim/usumun duvarından küskün eylül güneşinde öfkesini sensizlikten alır katsayılara tutunan öyküm ateşler içinde yanarken buzullar direnen dağ zirvesidir göğsüm korku mudur daha güçlü / sevinçten gerçek yalana kırgın suskundur gecenin hüznü soluğuma yapışır saklanan sırlar ben olmaya alıştırınca kendimi .............duvarın dili çözüldü sus/söyleyemiyeceksin hiçbir zaman benim yaşadıklarımı acı gerçeklerine soyunma suskulara alışığım nasıl olsa ondandır gecenin laciverdine atışım kendimi kaç mevsimsiz bahar yaşadım/artık gelen eylüldür kanadı kırık bir yaşamın pusulasızlığında ayvanın derdine düştüm gülen narla ağlayan bölük bölük böldü turnanın kanadı geçen yılların gönlünü almaya çalışsam da hüzünlü içimdeki şarkılar/ah öylesine hüzünlü Nail Yavuz, İzmir Yeniden düzenleme |
geçen yılların gönlünü almaya çalışsam da
hüzünlü içimdeki şarkılar/ah öylesine hüzünlü
hüzünle yoğrulmuş olmalı iliklerim, ben iliklerime kadar hüzün titrerim, yapışır alnıma kara mavi geceler, bir bir düşer yıldızlar göklerden,
susarım, konuşmaya başlar ya duvarda resimler... tuvallerim yırtık, fırçamı kaldırdım yapmıyorum artık mutluluk resimleri... hüzün duruyor ya duvarda, elime aldırmıyor kalemi..
acıyor, senden yana ne varsa acıyor işte, durduramadığım bir ırmak var gözlerimde, denize ulaşınca duruluyor...
eylül geliyor, kızıl saçlı kadınlar gibi düşüyor içime, ne olur yok takatim indir artık şu duvardan resimlerini de...
yüreğinize sağlık, şiiriniz kalemimi dile getirdi. selamlarımla.