Son seferDeveler yerinde, kervancı kayıp, Çıkın gözyaşlarım, kanla yerinden. Bağrımın içine, yeter bu ayıp, Emir var dön artık, son seferinden. Gönül ikliminde, uzandım arka, Kapıldım dişleri, kırılmış çarka, Sırtımı yakarken, şiirden hırka, Lavlarım fışkırdı, bir an derinden. Ne yolum tükendi, ne geldi vuslat, Gittikçe ruhuma, saplandı firkât, Yazık bu ömrüme, yazık ki heyhat, Baht-ı Ferhat iken, oldum Şirinden. Her gün bir ceriha, çıktı içimden, Tel tel sızılarım, düştü saçımdan, Dağlar figan etti, gönül göçümden, Ve hâlâ bir haber, gelmez birinden. Havada bir oktum, hızım kırıldı, Yollar geçit vermez, hâzım kırıldı, Yâr diye çaldığım, sazım kırıldı, Kan çıktı ben diye, onun terinden. Sustum sükutuma, hâre verdiler, Sabır taşlarını, çare verdiler, Aldı gözlerimi, köre verdiler, Ateş çıktı bakan, gözün ferinden. Sanki iki parça, yarıldı sinem, Hayal ırmağından, süzüldü senem, Ah-ı figan ile, sarsıldı çenem, “Yardım al” dediler; aşk-ı pirinden Kervancı bir haber, bana ilinden, Kaç yaralı kuşu, kırdın kolundan, Vurdun Makberî’yi, közle dilinden, Kurtuldu dünyanın, renkli kirinden… Makberî – Ahmet Akkoyun………..05/01/2010….23:50….İst |
Çıkın gözyaşlarım, kanla yerinden.
Bağrımın içine, yeter bu ayıp,
Emir var dön artık, son seferinden.
Enfes bir şiirdi yine ustadan. Fevkaladenin fevkinde derler ya. işte öyle...