DÖN
lodos esiyordu, akşamın loş saatleri,
sokaklar sessizliğe teslim, sahipsiz, kimi insanlar var, aşksız ve yalnız, ben gibi, belki sen gibi. yolların ağırlığı sinmiş ayaklarıma, ve öpüşmenin tadı dudaklarıma, hicran kesiklerim kanıyor, içime ılık ılık yalnızlık sızıyor, hatırlar mısın, en son ellerimizin kavuştuğu anı, kalbimin en heyecanlı yanı, hani ellerini yanağıma koymuştun, "sana susadım" demiştin, bir fahişe edasıyla kanıma girmiştin o gece, yaşananlar tarifsizdi, bendeki anlamı binlerce kelime, milyonlarca hece, ve sabahın ilk ışıklarıydı, pencereden giren, sen usulca sıyrılıp yanımdan, gitmiştin sessizce. şimdi, yokluğunun katran karası siniyor artık her geceme, ve çözemediğim yanların düşüyor bilmeceme, sen hem hicrandın, yaralarıma tuz gibi basılan, hem de vuslattın, hücrelerime kadar tatlı tatlı sokulan, bir yangın alevi nasıl yakarsa tenimi, öylece yakardın, arzularımı ayyuka çıkarırken, sen başkaydın, sen umarsız, korkusuz ama ürkek, bir ceylan edası vardı halinde, tenin titrek, üşür gibiydin her dokunuşumda, dünyalar benim olurdu bana sokuluşunda, ellerimin ucunda danseden alev gibiydin, gönlümün tek ve sonsuz sahibiydin, hani idama gidecek olsam, boynumun tek ipiydin. ve ey yokluğuyla depremler koparan sevgili, hasretiyle ardında yangınlar bırakan, kül olana dek kavurup yakan, her nefeste milyonlarca gül kokan, gittiğin günden beridir, bir viraneyim, yaşanmış tüm hatıralara pervaneyim. ve derim ki, gitmeden dön, ufuklara varmadan, bir güneş misali batmadan, hissiyatım uykusuna yatmadan, canıma can yerine ölümleri katmadan dön. sırtıma hançer gibi batmadan, beni ele güne pervasızca satmadan, ve geçen saniyeleri yıllara uzatmadan dön. seni bekliyorum, güneşin doğuşunu bekler gibi, gökyüzünden bulutları siler gibi, Rabbimden rahmetleri diler gibi, güle aşık bülbülce çiler gibi, sevgine susamışım, özleminle yanmışım, damla damla yağ bana, yada iyisimi bardaktan boşanırca yağ. şimşek olup çarp beni ey yar, seninleyken feza bana dar, yüreğim senden yana har içinde har, üşütmüyor beni lapa lapa yağan kar, haydi gel artık, üşütmeden beni sar, benden içre, bana sahip birtek sen var. içerimde dağlar vari ateşin yanıyor, ve yüreğim varya, hasretinle kanıyor, beni gören deli oldum sanıyor, nolur dön, yollarına düşmeden, kabuslar uykuma üşüşmeden, dizlerim takatsizlikten çöküşmeden dön yar. Dilim lal kesilmeden, isikbalim kararmadan, gönlümdeki ağaçlar sararmadan dön. elin değsin elime, sevgin aksın yüreğime, çatlamış dudaklarıma içir okyanusları, ve sar bedenime o tarifsiz dokunuşları, seninle olayım, sonra varsın kül olayım, özü alınmış çiçek gibi solayım, damla damla seninle dolayım. Dön ey sevdam, kalp yangınım, Dön ey gözleri deniz kokanım, Yüreğimi alev alev yakanım, ve bir çağlayan gibi içime akanım. Dön artık, gittiğindeki gibi sessizce, usulca, derinliklere çek beni, bilsen nasıl özledim seni, ve dünyalara değişmem bana gülmeni, dön sevdiğim, dön, dön, ya sen sön tüm alemimde, yapabilirsen, ya da gel beni söndür... Metin ESER 02.10.2010 İstanbul / Türkiye |
Şiiriniz şiir olarak başlamış ve bütün setleri yıkarak apaçık bir çağrıya,bir feryada ilana,çığlığa,haykırışa dönüşmüş.
Dönsün istiyor insan ister istemez.
Bu dünyada kaç insan böylesine candan istenir,kaç kişi bu kadar çok sevilir ki!
Tebrikler.