BRAKO...
Siyah beyaz bir filim karesi;
hatırlıyorum, Brako’ nun, yoktu hiç neşesi... Üzerinde eprimiş, zamandan kalma, bir elbise. Ondan zarar görmezdi, ne yaşlı, ne çoçuk, hiç kimse... Zaman onu kovalardı, o ise, zamanı... Dilenmez, istemez, yer içer, şükrederdi, önüne ne gelirse... Yıllar sinmişti sakallarına, saçlarına ise, kar.. O sokak senin, bu cadde benim, gezerdi hep, tarumar... Deli değil, bilgeydi... Sokaklarda, gölgeydi... Yanlışını gördümü bir insanın, hemen yüzüne söylerdi... Evliya evliya dolaşır, dururdu... Bir bakardın bir şehirde, diğer gün, başka bir devirde; görmek isterse, kimse... Zamanı kadar yaşadı. Allah yanına aldı. Eceliyle mi, kazaylamı gitti, bilinmez... Göçtü alemden aleme. Üzerinde, kefen beyazı, elbise... Yine de anlamadı, onu, bilen, duyan, hiç kimse... |