ezberi bozulmuş çocuk gibiyim
Irmaklar akıyor göğün derinliklerinde
Saçların rüzgâr oluyor dal görmemiş Bahçemde Taşlar topluyorum, rüyaların yerine Islanmamış yeryüzüdür gözlerin Puslu yollar, kıvrılıyor sigaramın dumanında Çayın tütsüsü yetmiyor Aydınlanmama. Şarkılar mırıldanmaya başlasam Kanıyor, yeryüzü bir yerinden Adımlarım, kan kusuyor; Baktıkça gökyüzüne. Ne yapsam olmuyor; yakamozlar yetmiyor Sensizliğin gözyaşlarına Çamurdan evler yapıyorum Ezberi bozulmuş çocuklar gibiyim. Yırtılıyor beyaz sayfalarım, Karanlığı görmemiş gözlerinin aydınlığında. Kırılmamış pencere camlarını arıyorum Puslu gözlerimin bakışlarında İklimsiz kentlerin gölgesinde Kalıyor adım, hangi yana dönsem Sensizliğe ağlayan yanım. Yenilmiş gövdeme yüklüyorum kimsesizliği Sahipsizliğe bürünüyor kimliğim. Ezberi bozulmuş çocuk gibiyim. Sensizliğe ağlayan yanım. |
bedenine artık ben toktur orada var olan bizizdir.
onunla yaşam bir başkadır. Çünkü o sevilendir.
Yokluğunda özlenen, özletendir ve hissedilendir.
Keşke her an her saniye yanımda olsa dedirtendir
ve o olmadığı zamanlarda onlu geçen güzel günlerin
her anı teneffüs edilir anılarda. An gelir o ilk gün
titrek dudaklardan çıkan merhaba bir elveda ya döner
sanki başınızdan aşağıya kaynar sular dökülür ve
olduğunuz yere çakılır kalırsınız. Ölümden beter
bir duygudur. Can acıtır. Kelimeler kifayetsiz kalır.
İfade edilemez. Yaşam yaşanılamaz kılar kalanı
İçten içe bir kangren gibi yer bitirir ve gözyaşlarınız
gün gelir dışa değil içe akmaya başlar çünkü içte
sönmesi gereken bir ateş vardır. Güzel bir şiir.
Kutlarım. Sevgi ve saygımla..Ozan