1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1320
Okunma
Sırt dönüp hakikâte girdin ıssız bir ine
Yükseldim sanıyorsun oysa hep düşüyorsun
Gerçeğe gel dedikçe yalana göçtün yine
Yaşın kemâle erdi bilmem oyun neyine
Ağustos sıcağında nedense üşüyorsun
Ruhunla bütünleşen üzün nerede senin
Bulup imha et onu vakit olmadan çok geç
Öteden beri terstin düzün nerede senin
Kibirden seçilmiyor yüzün nerede senin
Toprak olmayacak mı her bir organın ergeç
Yüzün kızardımı hiç, tanıştın mı sen arla
Haya diye bir sözü duydu mu kulakların
Nezakete yüz çevir her kötü söze fırla
Vaden doluyor hızla borçlarını sıfırla
Sırattan atar seni aldığın kul hakların
Küçük dağlar senin mi ? Söyle nedir bu havan
Senden üstün olanı hiç anmayacak mısın ?
Sarılmışsın dünyaya hırsların yapmış tavan
Kula saklıdır ancak Rabb’e ayan muhtavan
Kendinle yüzleşince utanmayacak mısın ?
Yazık, yapma ne olur nefsine bunca zulüm
Hayırlı bir iş yapsan yürüse şu adın ya !...
Senin gibi kaçları göç etti bölüm bölüm
Senide bulur bir gün korkup kaçtığın ölüm
Kör olası dünyaya çivini çakmadın ya !.....
ar : utanç
üz:katı sert
muhteva:içerik
5.0
100% (2)