YA SEN NE KADAR SEVDİN BENİ?
İhanetle sadakat arasına sıkışmış iki mayıs sabahıydık biz.
Uçurum kenarlarında açan tüm çiçekler gibi titrekti ellerin Prangalarının sesi geliyordu ötelerden Beni cam fanuslara kapamaya çalışırken Vuruldu artık o kuş sol yanının altından Say ki gecenin karanlığında kaldım. Ya sen ne kadar sevdin beni? Üç beş kelimelik kaçışlarında geldin bir maviye Buzlarınla ekvatorlarda ki saçak altı bir sevişmenin kokusunda Keskin bir düş kesiği yaranın içine tuz basıp sakladın beni Ben sarhoş bir kelebek hasret gözlerinle kaybolurken Bir karanlık sokakta yürüdük el ele Aramızdaki tek fark geç kalmış bir hayatla Sen bir mevsimlik heveslerde açan rengarenk güllere koşuyordun. Ben bir ömür vebali boynumda taşıyacağım aşkınla darağaçlı iplere Ya sen ne kadar sevdin beni? Haylaz bulutları topluyordum kirpiklerimde hasretinle Seni her özlediğimde bir sen daha atıyordum içime Bir yanım severken diğer yanım ihanetine ağıtlar yaktı. Boynu bükük bir gamzenin seni sarışını gururlu yıldızlara yükledin. Ben seni sevdiren Allah’a şükür secdelerinde dualarda Sen bel altı kalp atışlarının soluksuz yangınlarında Denize koşan ırmak oldum yetmez miydi? Ya sen ne kadar sevdin beni? Bir ezan sesinde adağım oldun tuzaklarında kanarken Yarını olmayan tozlu yollarda basıp geçtiğin çakıl taşın Firari masum bebekli düşlerimde kardelenler topladım sana Kıyamadım öksüz türkülerini koynumda sakladım. Her sensiz kalışımda hançerledi bu mülteci sevda beni Sakladım öldüm saklım diye kimselere demedim. Dünyayı yakardım adının tek harfine Ya sen ne kadar sevdin beni? Bir fotoğrafa bakıp sessiz intiharlar biriktirdim karanlık sancılarda Bunca yıl ipi bağlı bir kuklanın repliksiz oyununda bir garip figürandım. Seni seviyorum dedikçe yamalı kefenler giyindim imkansızlıklarında Ölmeye yüzümüz olsun diye aşkımızı hep o bebek halinle bıraktım. Kanadım şahdamarımdan yakın bu kahpe sevdanın ustura kesiğinde Yinede utandırmadım aşkımızı sahte sevgililerde Ya sen ne kadar sevdin beni? Sevdin mi? |