Sarhoş
Ne büyük bir yükseliştir, Sultanahmet
Bu geniş alanda nefes alır şehir İki adım ötende ferah bir boğaz Derin derin içine çek havayı İman, inan ki dostum seni senden geçirir. O kubbeye bir bak ki, Sarhoşluk neymiş, Bir tayfun çarpar yüreğine, Sarsılır o hayvan yanımız Dökülür tüm sıvası, İnsan sandığının. Çok zamandır gitmedim, En çok neyi özlüyorum Beyoğlunun içkili sokaklarını değil, Zaten bilirsin, Hiç gitmedim. Gitmem mi? ne bileyim. Ama kendimden geçtiğim Süleymaniye, Hayret değil mi? O koca yapı sanki bir bebek gibi, Tutuyor elimden. Minareler işaret parmağı, Gösteriyor semayı; İşte aradığın aşk orda, Kaybolmak mı? İşte tam burda. Yıkılmadan şişelerin dibine, Sarhoşluk mu aşk mı ararsın; İşte ayakların dibinde toprak, Eğil koy alnını Secde üstüne secde, Yükselt kendini. Dolanma kendi şaşkınlığında, Toprak bekliyor, tevazudan kanatlarıyla. (Aralık 2009) |