Bir Adam
BİR ADAM
Bir adam yürüyor rengarenk dünyada Mavi yağmurlar doluyor ayak izlerine, Bir adam yürüyor kıyısında hayatın. Biraz daha yaklaşıyor her adımda kaderine Renkler birbirine karışıyor, Umudun rengi daha bir soluklaşıyor her adımda Düşleri sahipsiz,yüreği kimsesiz bir adam. Biraz kırılmış,şaşkın biraz öfkeli Gözlerinin rengi isyan,teni pul pul dökülen, Eriyen,yok olan bir adam her adımda. Varacağı yer rengarenk bir dünyanın sonu Orda renk yok,orda yalan yok,hiçliğe yürüyen bir adam Kendinden kaçarcasına yürüyor bir adam, Kendini yok etmeli biliyor, Bilinçli bir adam yürüyor bilinçsizce. Ama yine o koku,korkunun o keskin kokusu Korkak bir adam yürüyor cesaretle, Onsuzluğa yürüyor bir ceylan ürkekliğiyle. Mavi okyanusların üzerinde yürüyor dalgın bir adam. Derinlere dalmış gözleri,bir haziran gecesi gibi mavi karanlıklara. Ona koşamayan ayaklarını kesip atmış bir adam yürüyor yalınayak Ağzında umudun tadı kalmış,ümitlerini yemiş bir adam yürüyor aç karnına. Birer birer ölüyor eli,kolu düşüyor paramparça parmakları, Öldükçe çoğalan bir adam yürüyor ağır ağır. Yürüyor bir adam ölüme,hiçliğe ve gerçeğe doğru. Renkler bitiyor,sözler bitiyor,sesler,hisler hiçliğe teslim Bir adam yürüyor,ölüyor,ölüyor,ölüyor… |