Vazgeçmeyeceğim
Vazgeçmeyeceğim asla seni sevmekten.
Komşu teyzenin bahçesindeki gül ağacının dalından, Gül koparıp sana uzattığım ellerim, Gün gelip de gül ağacından bastonu tutsa bile. Vazgeçmeyeceğim asla sana tutunmaktan. İnatçı,sarı bir yaprak olacağım dallarında, hoyrat sonbahar rüzgârlarına inat. Sarılacağım dallarına tüm sevdamla, Kış gelip de kardan gelinliğini giysen bile. Vazgeçmeyeceğim asla seni yazmaktan. Bir imla kuralı gibi her cümleye katacağım seni. Gelecek zamana dair kurduğum her cümledeki keşkeler kadar çaresiz, Öznesi olduğum her cümledeki keşkeler kadar utangaç olsam bile. Vazgeçmeyeceğim asla gözlerinde kaybolmaktan. Anlatacağım güneşli kış sabahlarına gözlerini, Kar yağmış ormanlara doğan güneşe anlatacağım. Gözlerinin güzelliğini kıskanıp beni karanlığa mahkûm etse bile. Vazgeçmeyeceğim asla ellerini tutmaktan. Aldırmayacağım tel örgülerin parçalayacağı parmaklarıma, Ellerin yerine,avuçlarıma dolan kanlar ısıtsa da ellerimi. Bırakmam asla ellerini,parmaklarım ve hatta yüreğim tutuşsa bile. Vazgeçmeyeceğim asla seni yaşamaktan. Sonra seni sensiz yaşamak acıtacak yüreğimi. Ve her doğan bebekle beraber ağlayacağım sensizliğe Ve her doğan bebekle beraber bende doğacağım, Her seferinde sensizlikten ölsem bile… |