Adam Olmayanın Adamdan Sayıldığı Yerde
geçen günler ölmedi daha
yeni yarınlar doğmadan. hangi zamandı,hangi düzendi kaygısız korkusuz yaşatan. çocukluğumun cenneti yüreğimin hasreti derin uykularımın süsü bulutların donattığı karşıki mor dağlar. senin koynunda uyumaya kucağında yaşamaya bu cehennem kapısından geri dönüp, cennetine girmeye ölümüne koşarım ben. yumuşak gece rüzgarlarıyla yolculuk etiğim. sakızlık dalında kuş yuvasında sabahladığım kızılırmağın azgın dalgalarıyla dans ettiğim oyy anam oyy yeniden o kucakta o günleri yaşamaya hasretim ben daha ilk akşamdan yatıp gecenin göğünde yıldızları izlemeye, ninemin,kaza bela olmasın şeytan bacağına dolanmasın dualarını dinleyerek uyumaya, sabahın kuşluk vakti sarıkızdan sağılan sütü içebilme mutluluğuna, ulu pelitin gölgesini paylaşabilmenin bir karesine, yayıkta yayılmış ayrana ekmek doğrayıp dedemle yiyebilme hevesine, oyy anam oyy geriye kalan ömrümü takas etmeye hazırım ben. bir yaz sıcağında buğday başaklarının altın rengine donandığında, ağustos çekirgelerinin kurdukları düzenli orkestrada dinlediğim hüzünlü şarkıları yeniden dinleyebilmenin aşkına gözümü budaktan sakınmadan ölümüne savaşmaya hazrım ben. aslanın çakala boğdurulduğu at izinin it izine karıştırldığı asaletin parayla alındığı adam olmayanın adamdamdan sayıldığı yerde yeni yarınları görebilmek için mücadele etmeden, ölüp gitmeye utanırım ben. |
yüreğinize sağlık
sevgilerimle..
kaleminiz daim olsun