BAHAR KOKULU SOKAKBahar saçlarında çiçekler, Pembe elbisesiyle, Gelip oturdu hasret sokağına. Artık cıvıl cıvıl sokak. Geri döndü göçmen kuşlar, Yeşeren kavakların dallarına. İşte pamuk şekeri satıyor Hasan amca, Gür sesiyle türküler söyleyip, Hasır sepetin kenarına, Horozlu şekerleri, elma şekerlerini takmış, Avazı çıktığı kadar bağırıyor, “Şekerciii. Baldan tatlı elma şekeri.” Emine teyze pazardan geliyor, Yorulmuş. Taş duvara oturuyor beş, on dakika. Gençliğini düşünüyor, Yaşaran gözlerini ellerinin tersiyle siliyor, Kalkıp yeniden yürüyor yokuş yolda, Evine doğru, Uzun boylu yoğurtçu geçiyor, Çıngırağını çalarak. Uzun uzun bağırıyor, Dar sokaktan geçerken, “Haydi yoğurtçu geldi.” Sütçü çocuk elinde güğümü, Kapı kapı dolaşıyor yine, Güğümündeki süt bitince, Gözleri parlıyor, Islık çalarak gidiyor, Günün yorgunluğunu üzerinden atıp. Yine manşetleri avaz avaza okuyarak, Dağıtıyor gazetesini, Hüsmen ağabey. Kadınlar ellerine oyaları, Saçak altında oturuyorlar, Kahkahalar atarak. Bir çocuk balonu patladığı için ağlıyor. Bir kız balkonda sevdiğini bekliyor. Yüreğini avuçlarına alıp, Sevdiğine uzatıyor oğlan, Kayısı ağacının kokusuyla doluyor, Ahşap evin odaları. Bir çocuk uçurtmasını seyrediyor, Bir kuş gibi süzülürken gökyüzünde. Bir bulut kadar hafifliyor, Çekip gidiyor gönlü uçurtmasının peşine, Hayal ülkesine doğru, Artık bahar geldi. Yine aşklar tomurcuklanacak, Yine delicesine sevdalanacak insanlar, Yine çiçekler toplayıp gönderecekler, Sevdalarına, Bahardan... onur sancak |