Kadınlar Öldüklerini Hiç BilmeyecekÇatlarken toprak kuru bir dal altında Gümüşi bir aşk yeşerir göğün kalbinde Çocuk ayaklarıyla koşar, hüzün Deli bir denizin hırçın dalgasına. Akşam çöker sararmış dalın ucundan Ağlar, ayrılık nedir bilen karanlık Ağarırken güneşin mehtaplı gecesi Erkek elinde bıçak biler. Nasırlıdır elleri ve bir dahi kalbi Yutkunur kadının hitabı Yumruk olur çakılır Dönse de dünya umursamazlığıyla Kadınlar öldüklerini hiç bilmeyecek. Emzirirken düşlerini, beyaz sakallı yarınlar Ak ellerini arar, çocuk Düşmeden önce çamura. Çamur ki bir yanı hayattır, bir yanı ölüm Aşkın zirvesi midir, düğün? Gerdanlığında güvercin Gözlerinde kartal Dönüp gelecek Hırçın mı hırçın dalgalar. Yakmazsan geceyi aydınlanır mı kamer Yıldızlara atılan onca yeminsiz kemerin Altında eziliyor yorgun gençliğin Zamansızdır her doğan güneş Amansızdır her elveda. Elvedalardan sonra doğar kadın Elvedalardan öncesi anne. Kılıftan kılığa giriyor bakışın Ağıtlar mı yakışın Yoksa sana mı yanışın Şu ya da bu sebepten Ölümdür kadını doğuran Bundan mıdır? Kadınlar öldüklerini hiç bilmeyecek. M.S./2009 KAHRAMANMARAŞ Bütün Edebiyatdefteri şairlerinin bayramını kutlayarak nice bayramlara diliyorum. Eleştirlerinden dolayı da herkese ayrı ayrı teeşkkür ediyorum. |