594- HAZAN MEVSİMİNDEKİ AŞK
Cennet ile cehennem, bil ki benim yanımda,
Eşlik etmekte bana, ölüm ise ardımda. Sırat köprüsü gibi, ölümün sıcaklığı, Ense kökümde çekiç, toprağın karanlığı. Yakarışlar faydasız, açılmış bu kapıda, Ölümse son durakmış, çaresiz şu yapıda. Kaderin kör düğümü, bedenimi sarmakta, Kurtuluşun şifresi, bende ruhu yarmakta. Yalan söylemez artık, delirmiş artık fikir, Hayalin kahrındaki, kendinden gelen zikir. Zamandır avucumda, semada kayan taşlar, Kuruyup gitmeyecek, ruhumda akan yaşlar. Perdeyi açmamışım, ölümü sandım uzak, Yakını uzak eden, beynimmiş bana tuzak. Ayrılığın ardından, var olan nefes haklı, Ebedi nefesler de, beklenmedik sır saklı. Törpülemiş, kemirmiş, günler bizi ezelden, Her şafakta bir ömrü, tutmaktayken tez elden. Yeni bir yaşamdır bu, yaşamın ortasında, Duaların sırrını, gösterir karyasında. Ben bana benzemedim. Benzediğim düşümmüş. Aynalarda gördüğüm, beynimdeki ölümmüş. Düşümün ortasında, dağıldı sırça saray, Kederli bakışların, ardından doğmaz ki ay. Gün be gün bu ölümün, eşiğinden geçerken, Yönelip mihrabına, umutsuzca beklerken. Ey benim sevdam benim, çekilmektedir gözler, Çözüldü çözülecek, sana verdiğim sözler. Şahin HANELÇİ 23.11.2009 ALBANİA |
yüreğinize sağlık.
sevgi ve saygılar