734-SEVDA VE ECİR
Güneşsiz bir hava, oldukça puslu,
İçimde garip hal… Sakin ve uslu. Demler belirir ki ışık hızında, Bir bahar şenliği, mevsim hazında. Renklerden bir dekor serilişimi, Tohumda görürüm dirilişimi. Güvercin kanadı olmak isterim, Ne yazık… Katreden uzakta ferim. Gökyüzü iç içe, semasız kubbe. Maviyle boyanmış zerreyle habbe. Secdeye kapanmış kök ile yaprak. Kâinat cezbede, aklımdan ırak. Titremiyor yaprak kendi içimde. Sanki renkler açmış farklı biçimde. Işığı görmüşüm kızıl ve aldan, Yeşil ile beyaz sarkarken daldan. Mazimdeki irfan dediğim neyse, Resmimle kimliğim ona bir değse. Sevda nuru ile miraç erecek, Ateş ile suyu birleştirecek. Belki de gördüğüm rüya tesiri, Etkisine almış; etmiş esiri. Oldukça sıradan tahtayla kürek, Toprakla örtmüşler; haşr olmuş yürek. Semaya çıkıyor bir şeyler gülüp. Sipersiz göğsümü böldükçe bölüp. Karanlık ve sesiz odaya giren, Bendeymiş şu çalan uyaran siren. Kafatasım çatlar; dökülür beyin. Ortaya savrulan fikirler; deyin. Gitmeye kalkarım dört yanım duvar. Altta toprak, üstte gecesiz gün var. Burda zaman yavaş. Oldukça ağır. İç içe geçmekte; sesime sağır. Sormayın… Rüyam ki pencerem sabah, Açılmış gördüğüm, hikmetten salah. Beynim kıvrımını ararken surda, Anladım Hakikat hakikat burda. Şahin HANELÇİ 04/05/2014 Beşiktaş/İstanbul |
yüreğinize kaleminize sağlık...
..................................Selam ve saygılar..