Organik Düşünceler
Çok zaman değil daha
Yakın zamanda İnsanın Yediği yemek, İçtiği su idi. Ama kalmadı artık ne tat ne lezzet. Kim aldı bizim olan tatları Güzel sebzeler, meyveler Herbirinin ayrı bir aroması tadı vardı. Her gıdanın insan üzerinde etkisi var. İçtiği su, yediği yemek, Yemeğinden suyunda kalmasın Bir lezzet doğallık, Tüm faydalı olan ne varsa al, Sonra psikolojik destek ver, Müzik ruhun gıdası de Plastik yesin bu beden Ruhunu doyursun müzikle, öyle mi? En bol olan havayı, suyu Hatta temiz toprağı kaybettik. Sonrasında huzur, mutluluk verecek Hülyalı hayallerle kendimizi avuttuk. Kimdi bu doğayı kirleten Güzel olan tüm yiyecekleri birer birer Plastikten sanat malzemesi edinen. Anlamak bu kadar zor mu? Düşünemiyoruz artık. Çevremizi öyle yapay nesneler sarmış ki Doğayı yapay olarak üretenlere bel bağladık. Organik düşünceler üretmek gerek Duru, saf kaynağından gelen bozulmadan Nasıl mümkün mü? İnsan bedeni ruhtan çok ayrı mı En ufak esintiyi algılarken Yediğin içitiğin onca zehiri Yoksay tabii ol, kendini bırak tüm evren Senin bir işaretini bekliyor ha Ha ha ha Sen kendini bırakmışın Kapitalist kan emen, Emek sömüren Doymak bilmeyen, Vampir bir yaratığa Evrenle uyumsuz ne varsa Plastik, duman, reaktör, zehirli atık çeşit çeşit Hep bunlarla yaşadın sonra Hadi evren cevap ver bana. Biz zannettik ki Buzların üzerinde bir kaç kutup ayısı Bir kaç kelaynak giden. Tüm bir insan yaşamını sömüren Suyu, havayı, her şeyi bir kazanç, bir emek Sömürüsü haline getiren, Merhameti, sevgiyi, yardımlaşmayı, her şeyi Bir madde olarak gören bir insanlık içinde Kendi kendini yiyen bir Canavar bu. Gün uzak değil, Bozulmayan ne varsa birbir Bugün içine girilen bitkiler Yarın hayvanlar Sonra bizlere sıra gelecek. Genlerimiz sıra sıra dizilmiş Bak gör artık insana Ne kalır bu karışımdan Nasıl bir mutant çıkar, Tahminlerin ötesinde. Sahi insan gibi insan arıyoruz artık Her bir yanı değişime uğramamış Hislerinde gerçek, dokunan koklayan Düşünen, yapay olmayan Organik bir insan. Belki de matriks çoktan oluştu; Karınlarında hortumlarla beslenen Tüm enerjilerini, sömüren bir robotlar var çevremizde Tek bir robot değil de Teknolojinin üretim bantları İnsan enerjisi ile çalışan, güç makinaları Yaşamak için mi üretiyoruz, Sadece üretmek için mi yaşıyoruz, Soru(n) bu. özelliksiz gıdalar çıktı piyasa Ne olduğu içeriğini bilmediğin, Bir sürü şeyi yemekteyiz. Bir yabancı gelse kapımıza, Almayız içeri, bilmeden; Lakin vucuda aldığımız onca yabancı Türlü zararlı Sonra deniyor bilinmiyor bunun nedeni, Daha yeni yedin be, anlasana. Düşüncelerimizde durmadan Saldırıya uğramakta. İnsanın tüylerini diken edecek Gerçekte yanından geçmeyeceği Vahşeti evlerimiz Düşüncelerimize kadar girdi. Sanat deyip geçiyoruz işte. Reklam üzerine reklam Al, al, al, diye binlerce kez, Saldırıyorlar, oyunlar müzikler Resimler etrafında Seni boğuyorlar, Tek çaren kalıyor; Alıyorsun. Bu mekanik bir yaşam. İnsani değil, Diyorum ya organik düşünmeliyiz. Sonuçta: Binlerce ip var etrafında. Çektikçe ipleri; Yürüyor, konuşuyor, düşünmüyoruz; Yaşam çemberimiz belli; Bu çember bir terliksi hayvandan Daha geniş mi? Belki... Anlamak o kadar zor değil Doğal olmayan, ama her şeyiyle Hepimizi kuşatan bir hayat yaşıyoruz Çıkmak bu matriksten zor. Tek çıkış yolu Dön insanoğulu fıtrat denen Temiz kaynağa dön, Yıka kendini, düşüncelerini arındır, Sev bu dünyayı ve içindekilerini Tüketerek üretme evrende, Uyumla büyü, kendinin bir parçası bil Doğayı çevreyi, Organik olsun herşey, kötü değil ya Hem ye hem düşün. Melik Haker (Kasım 2009) |