Put
En derinde yer bulmuş,
Titretir beni. Sormak isterim nedir isteği. Yanından geçerken şöyle, Bir baktım, Gücü, kuvveti ne bu zevatın. Dönünce irkildim Aman! Her yanımda bir sinsi korku, Ne yaptım, gene durmadı aklım; Düşündüm farklı bir şeyler yine Hazır olanlarla beslensen, ne olur Olur olmadık fikirler neyine Çevrildi kukuletalı bir beyaz eşraf, Sardılar dört bir yandan. Eğilip biri fısıldadı: "Sen neden ayrıldın bizden, artık dönmem, suçluyum söyle içinden." Dilim boğazıma kaçtı Rengim bembeyaz Sırtımdan döküldü Kaynar bir kazan. Düşündüm birbir yaptıklarımı Allahım neydi suçum günahım Bu kem sözler, can alan bakış Beni korkutan sebep Doğru olan ben miyim? Yoksa eğilen doğrular mı? Sefil bir yaşam nedir diye sorsalar, Doğru dururken yanlış önünde saygı duyanlar, Gerçeği su katıp, yalan sayanlar, Gelip gidip tekrar tekrar soyanlar, Tesbih ederler dillerinde bir nakarat: Sen ulu bir milletsin sabreyle, Düşünme konuşma sus biraz dinle. Gerçekler birbir klişelerdedir Çıkar bak, dahası yok ki arasan Sen otur keyfine bak İnan bak senin yerine düşünen Seni senden iyi bilenler var. Değişmeyen güzellikler çevrende Yandıkça yakılan sen değilsin ha; Otur temizle iyi bak, Putunu sev, yaşat, büyüt O zaman anlarsın, sensin en rahat. Melik Haker (Kasım 2009) |