yağmur yağıyordu kuruluklarıma
YAĞMUR YAĞIYORDU KURULUKLARIMA
Yağmur damlaları çarpıyor kirpiklerime, Gözümden süzülenler ise yağmur değildi, Çünkü dudağımda son bulan tuzlu su yağmur olamazdı. Sevmek ve sevilmek bu kadar ağır olamazdı, Geleceğimi sele versem yanarmıydı ciğerlerim, Böylemiymiş dünyanın düzeni, Bumuymuş hak etmenin karşılığı, Ya da hak ettiğimi sanmanın karşılığı. Çalınacak kapılar nerelere kayboldu, Bir feyz için bu kadar mı ızdırap edermiş derviş, Tevekkül aranıpta bulunamazmıymış bunca vakit, Bir çay bu kadar mı zahmetmiş sabahın 5’inde, Yalanmıymış yani gözbebeğinde tebessüm yeşeren dostlar, Beyaz kağıt sahtekar,dolmakalem iyi gün ahbabımıymış, Ya sorular size ne oldu,nedir bu nazınız, Cevapları yanınızda niye barındırmadınız, Türküler niye sustu ki en elzem demimde, Meğer ben bile yokmuşum kendi gemimde… Dur artık yağmur dur! Omuzlarımı deldi kurşunların, Ne kadar sert vursan da ıslanmayacak kuruluklarım, Gülsümce bir sevdaya hasretken bakışlarım, Ya duracaksın bu gece kalkacak karanlığım, Ya da ölene dek yağmur sanılacak gözyaşlarım… Ufuk Han ÇİMEN |