Şizofren gecede monolog…Sana her bakışımda kendimi sorgulama ihtiyacı duyuyorum. Gözlerinin böylesine Thales’i andırması neden? Biliyorum, üstüm başım yalnız kokuyor; Silkelesem suskunluklarımı şiirler dökülecek. Bak, susuyorsun hâlâ… Gecenin a-demli saatlerinde seni arar gözlerim Dilimde bir sitem ruhuna isyan ederim Yalnızlık çöker üzerime Susmak bana yakışır vuslatlı saatlerde Her saniye dudak uç(urum)larıma adın düşmese bile Unutmaz bu yürek görmediği seni Dinmek bilmeyen kanayan yeri Yıldız olup düşersin gözbebeklerimden Tutamam Tutamam seni Çocukluğumda geçirdiğim ateşli hastalıksın sen. Özlemlere uyanmışım şiirler boyu. Vuslatlara ateşlenmişim özlemler boyu… Us’uma takılmış kör bir çelişki, Ellerimi semaya uzatan En büyük dileğimsin sen. Adağın benim… Benim adağın… Benim… Ben… Anafor yalnızlığımdaki karanlık Kendimle konuştuğum anlardaki şizofrenliğimsin. Yüzünü bir kere olsun görmeden, Sesini duymadan, Gölgene dokunmadan sevdiğim cansın sen… Vurgun yemiş yüreğimin içinde En büyük yarasın sen… Kanayansın… Kanayan… Kana… Kırılmamış çocukluğumun kırık düşü, Kimsesiz yolculuklarımın sonunda geldiğim şehir Kaybet beni kayıplıklarında… Yitir tüm cümlelerimi suskunluktan kâğıtlarında… Bak yine bir şarkı sana susuyor. Kol geziyor kâğıtlarda eksik şiirler; Nerdesin? Toprakların hala umut kokuyor mu? Hani yağmur yağdığında üşürdü ya gözbebeklerin… Doğanın rengi yeşile çalıyor mu? Hani her hazanda eylülü boyayan rengin… Bulamadan kaybettiğim sen Veya Kaybederek bulduğumsun. Nerdesin şimdi? Kucağında büyüttüğün hayallerin, Olmayan bedeninin gölgesi var mı? Varsa, Dokunmama izin ver Ver de bitsin bu “hasret” denilen… Yıllar geçti aradan… Sensizlikle dolu upuzun yılar… Sensizlikle dolu upuzun… Sensizlikle dolu… Sensizlik… Sen… Biraz da “Ben” Ki ben değil miyim aşk cümlesinin yüklemi? Ki sen değil misin aşk masalının yazılmamış en yanı? Kıskanmıyorum artık Ne sesini, Ne bedenini, Ne de mezar taşını… Çünkü biliyorum sevildiğimi… Çocukluğumun siyah beyaz düşü… Karanlık yanı… Gecelerimin ağlayan hüznü… Ailemin en değerli varlığı, Nerdesin? Bir parıltı ol gel görün saniyelik de olsa Rüya ol ya da… Dedim ya kıskanmıyorum işte… Eski ben yok bu bedende Yıllar önce bilinmeyen bir nedenle silindi. En büyük bilinmezliğimsin sen… Öğrendim Öğretti babam Her evladın aldığı ayrı yeri ‘’Bir elde beş parmak! Hangisini kesip atabilirsin acısız…’’ Dün gibi aklımda babamın sözleri Şimdi söyle kıskanabilir miyim seni? Bir dakika görebilmek için vermez miyim şu can denilen nesneyi… Yolun ucunda sen ol yeter ki… Tüm yolculuklarımın varacağı tek şehir sensin… Tüm otobüs camları sana bakıyor… Bütün seyirler seninle güzel abim… Ecem 03.10 26.05.07 |
anlatım çok güzel imgelere dönüşmüş
şiir gibi şiir
ve çok parlak gelecek vaad eden, saglam bir kalem...
yuregine ve emegine saglık
saygıyla.