Ve durgun akardı Fırat......
Güneş,altın yığarken akşamları,
Fırat’tın son dönemecine... Hortlardı Moğollar’ın akıncıları. Baht kara, yer gök sapsarı, dağ yamacındaki evde,başlardı yürek sancıları..... Bulutlar katran fışkırırken vadilere, renk değişip, altınlar dönerken hançerlere, Umut eşkiyaları,başlardı atlarından inmelerine... Gece;Fırat küskün,Fırat bitkin Fırat düşman.... Acı katardı bereketlerine. Dirilirken Moğolların hayaletleri birer birer, güçlüye kim ne der, Fırat onlardan yana. Sererdi karanlığını ayaklarına, Kurt ulumaları yakınımızda, bir pervane camımızda. Günahı var Fırat gecelerinin çocukluğumuzda.... Onada vurdular gemi en sonunda.... Ağıtlar yakılırken şimdi; onun aydınlığında.. Düşlerimiz gömüde kaldı, karanlığında......................Kasım. |
Fırat düşman....
Acı katardı bereketlerine.
sıradışı bir anlatım efendim...
Şöyle bazı güçlü kalemleri kaçırdığımı gördüm,yetişememek adına ŞAİRİimiz...
______________________Tebriklerimle ...
Saygımla daima...
Marstamı yaşıyorsun ''adı yazıma' yorumunuz beni çok mutlu edip düşündürmüştür ayrıca...