2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
206
Okunma
Rafığım köyümüz bizim köy değil
Eski güzelliği dillerde kaldı
Anlatması öyle kolay şey değil
Turnalar dönmedi yollarda kaldı
Yedi ya bizleri yedi bu gurbet
Yollara düşenler yorulur elbet
Zamana yenildik bitti muhabbet
Hal hatır sormalar tellerde kaldı
Var mı anıları tutup saklayan
Tahta kapıları varıp yoklayan
Al güller açılmış yoktur koklayan
Baharın kokusu güllerde kaldı
Issızdır yaylanın yokuşu düzü
Varsaydık muhakkak hatırlar bizi
Ne yazık böyleymiş hayatın güzü
Annemin türküsü yellerde kaldı
Üzerinden geçmiş ölüm kaç kere
Bir toprak dam kalmış kırık pencere
Ocakta kaynayan bakır tencere
Patates kokusu küllerde kaldı
Eski heyecanlar kalbi vurmalar
Gönül bu kocamaz hala tırmalar
Uzaklarda kaldı sarıp sarmalar
Hasretin sızısı kollarda kaldı
Güreşirdik göz kararı tartımız
Sayesinde su görürdü sırtımız
Evde dikme şalvarımız pırtımız
Girip yunduğumuz göllerde kaldı
Coşkun gönül şaşkın eder aşığı
Ozanlar çözemez her dolaşığı
Ağzımda yüzümde yok bulaşığı
Kara dut karardı dallarda kaldı
Güleç alır güleç verir selamın
Şair duysa kıskanırdı kelamın
Emeği göz nuru canım halamın
Sekiye serdiği çullarda kaldı
Nihayet yörüğüz yürü ha yürü
Bilmem ki bu yollar nere götürü
Bir yarım sevdadan aşktan ötürü
Aklımız ardıçlı bellerde kaldı
Ziya ACAR 28.12.2024
5.0
100% (8)