PLATONİK YARİMseni düşünüyorum senden habersiz çaresizliği demleyip içerek hiçbir umudum yok maya çalarım dipsiz hayallerime dikiş tutmaz uykularım bölük pörçük düşler üstüme ölü toprağı elenmiş gök kubbe ağır, gece uzun yeri yalayıp geçen bu kara bulutlar gönül dağıma korku hüzün salar ıslanan aklımı ütüleyerek bir çıkar yol ararım gök kubbeyi yoklarken gözlerim gülümser yıldızların arkasına gizlenen giz ruhumu berrak sularında ıslatır el sallar umuda çıra yakarak ya sen kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz sosyete güzeli platonik yarim kış kekeleyerek geldi sevdan yüreğime çarpar aramızda yaşanmamış şeylerin gölgesinde anlamsızca kıskançlık yastığına baş koyuyorum nedensiz, sebepsiz ve yaşamın bir büyü oluşturduğu Karadeniz in üzgün kıyısında ya sen kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz sosyete güzeli platonik yarim gözlerim boşlukta asılı kelimeler boyun büktü sustu kambur, kambur üstüne yalpalayan ömür umudu okşadı vuslata varmak için ayak diretir şafak sevdanı büyüttür yanardağ misali sıcak döşümde deryada yine bir sal gibiyim yaş elliyi geçmişken hasret çeşmesinde nöbet bekler geceye inat, geceye nispet laf anlamaz yüreğim ya sen kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz sosyete güzeli platonik yarım usanmadı gitti bu hoyrat gönlüm hayatın onca girdaplarından bıkmadı ipini koparıp kaçan bunca sevdalardan daha kaç yaprak dökümü görecek uçsuz bucaksız limanlara yelken açarak ya sen kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz sosyete güzeli platonik yarim Azimet ışık 02.10.2009 saat: 03.08 kumbaba şile istanbul |
platonik aşk gerçekten çok zordur...
kaleminiz daim olsun