SÖYLE
Şile yağmur kokuyor
mevsim hazan alabildiğince hüzün var hayal içinde hayale yürürüm Per perişan seni görürüm düşlerimde bine bölünür sahipsiz içim ve bardaktan boşalırcasına yokluğun yağıyor üsteme Karadeniz fırtınalar kopartıyor yüreğimin ta orta yerinde denizin kokusu sarmış sevdamı kıvranır çaresiz heceler, anlatamaz derdimi ürkütür demlerimi kışın soğuk yüzü yalnızlığımı hatırlatır böyle havalar buz keser yüreğimin sağ alt köşesi söyle nasıl unuturum soluğun yastığımda, yorganımda izlerin dururken sokağımda yolumda seni düşünür koca eve sığmaz bu divane, akılsız başım efkâr yollar geceme çekip almak isterim zamanın elinde peşi sıra rüzgâr olup esmeyi denerim saniyeler ellerimde ufalanıyor saatler lime, lime bir mermi sıkasım geliyor suçsuz günahsız kumbaba ya aklım fikrim yine şaşar hangi düşün peşinde koşacağım hangi hayallin kapısın çalacağım bu yorgun umutsuz bedenimle haydi söyle ne olursun kulun kölen olayım diz dize, el ele, göz göze sarmaş dolaş bu amansız geceler bana inat, bana nispet kopartıp atıyor beni senden çarpıyor ruhumu yokluğuna ağlayan bu kaldırım taşlarına düşerim sevdamın telaşına dalarım İstanbul sokaklarına kirpiklerime tonlarca ağırlık asılıyken kâh şişli, Beyoğlu balık pazarı, Kâh mecidiye köy kesmedi acımı güzelim, kesmedi ver elini Beşiktaş, Ortaköy bu gece ipini satacağım dünyanın başımda sevda yeli tüterken inceden inceye bir duman dudaklarımda bir memleket havası leylim ley, leylim ley Veysel baba düşüyor geceme uzun ince bir yoldayım cıgaram dan bir nefes haydı, durma doldur meyhaneci elimde yırtılıp gitmeden zaman yok olup bitmeden can hıraş anılarım kemancının yanık tellerinde varlığım mülteci bir hayırsızın ellerinde bunca gam kasavete nasıl dayanırım söyle ne olursun bu yorgun umutsuz bedenimle Azimet IŞIK 27/10/2009 Saat :04:15 Kumbaba ŞİLE İSTANBUL |
KUTLARIM...
İKİ YÜREĞEDE SONSUZ SEVGİ SELAM VE SAYGILAR...
RABBİM YÜREKLERİNİZİ KORUSUN ŞİİR DOSTLARI...