GİDİYORUZ YAVAŞ YAVAŞ
Geçti güzelim geçti...
Geçti bu ömrün yaşanası günleri Şimdi gidiyoruz yavaş yavaş Yapraklar sarardı, güllerin rengi soldu Anladım artık, zaman doldu Şimdi gidiyoruz yavaş yavaş Biliyorum, bir gün gelecek ki Eskiyen resimler benzeri Zaman hafiften hafiften solduracak Uzaklarda kalan yüzlerimizi Belki hatırlanmayacak bile Gözlerin rengi, saçların dolaşıklığı Verilen sözler, belki Hiç söylenmemiş gibi Yılların altında kalıp, unutulacak yavaş yavaş Uçsuz bucaksız bir ovada Arkamızda baka kalan anılarla Gele ele gelmişiz yol ayrımına Bir sen bir ben Bir de ayrılmış yollarımız Yönlerimiz başka başka Gidiyoruz yavaş yavaş Sanki bir sonbahar mevsimi Akşamüstü güneşi gibi Sen benden habersiz, ben senden habersiz Sen başka bir dağın, Ben başka bir dağın ardına Gidiyoruz yavaş yavaş Sen öyle küsgün, ben böyle küsgün Yürüdüğümüz yollar küsgün Her günün akşamında biraz daha Unutulmuşlar düyasına Gidiyoruz yavaş yavaş Okyanusta bir kara belirtisi Ya da ağır ağır susan bir melodi misalli Geçen zamanın içinde yitişi Veya baharda karın eriyişi gibi Kaybolup gidiyoruz yavaş yavaş Mustafa Sağlam |