AŞIK kemiği
Boyu devrilesi şairim...
Şapka devriminden beri, Saçlarıda bozulmasa şapkasız çıkmazdı, Şiirle de çıkmazdı hiç karşına... Şapkalarını vestiyerlere emanet etmiş, Kırmızı şapkalı bir kızdım, Ve kurtları kocamıştı masalların, Ben büyüyüverince, Leylekler, çatısına beni bırakırdı, Kiremitleri adam kaplardı, Damlarda bir kediler bir de biz, Hayal kurardık sadece, Süt dişlerim yetim düşerdi ağzıma, Gözlerimizi kuruluyorduk, Üffleyen zamanlarla, Mumları söndürüyordu itfaiye, Sarımtırak kalsiyum, Yumuyordum gözlerimde doyuyordu, Damarları sertti yüzük parmağımın, Estetik yaptırdığım hayallerimle, Tetiği kendime çekiyordum, Sarı güller ayrılığa fotokopi çekiyordu, Bir deri bir kemik, İskeletimi saydıkça abaküs, Çift tırnaklı bir manikürdüm, Törpülüyordum duygusallığımı şiirle, Bileğimde zincirler, Zengin bir tamlamaydın, İsmini özgürlük koyamadığımız, Anıtlarımız vardı, Kanıt bırakmamıştık halbuki, Gözünü gözüme dikerdi terziler, Kendi söküğümü dikemezdim, Kumaşla kırışırdı sözüm, Özgürlüğün kuyruğunda kalırdı uçurtmalar, Yırtılırdı çekip gitmeler, Tarak kemiği, Açamazdı dolaşık hallerimi, Doğrusal olmayan eklemlerimle, Yalınayak gidiyordum bir acayip gitmelere, Çıplak zannetmeyesin kalbimi, Aşıktım çok... Kendimi tanıyamayışımdı bu, hazla, Annem kemiklerimi kırıyordu en fazla, Köpeklere versen yemezler şimdi... Alçıya alırlar beni bu niyazla, Sinem Şanlı |