Bir Piyango Ruletibir piyango biletim… altı haneli… altısı da bir kadına ilişik… renklerimi ceketimin iç cebine koymuşum renge denk! sarı, kahverengi, yavru ağzı… kapalı gişe bir aşk gösterisi benimkisi, fakat kendi kendine… ne üzülmesi canım, ne ağlaması? bunlar bir önceki devrin aletleri! yontulma taş devrinden bir iki cümle! sevişip sevişip su içiyorum üstüne; sevişip sevişip terk ediyorum kendimi… bozacının şahidi olduk da insan değil miyiz şimdi? hadi canım ne sinirlenmesi? bir önceki dine ait bu kitabın sayfaları! hadi Bounes Aires tut ellerimden uçur beni dünyanın en büyük hapishanesinden! hadi ispanya’nın herhangi bir şehri! vazgeç benden! bir kadın çiz bana, dünyanın herhangi bir ressamı! tutup küpelerinden çekelim kulaklarını, yırtalım üstündeki kıyafetleri ve yolalım saçlarını! hadi öldüren bir meyve ver bana, Allah’ın manavı! unutalım o kırmızı elma yalanını… ne vazgeçmesi, ne tutturması? bunlar sağlıksız bir beynin uydurması! bana öyle bir saç kes ki; dünyanın en kel berberi; işte o zaman şükretsin anam, babam, doğan ve doğmayan çocuklarım! hadi ömrü yiyorsa Rus ruleti oynayalım Arnavut bir adamla! en büyük ödülün birbirimizin kafası olduğu… Piri Reis’e seslendim dün: bir harita çiz de görelim diye; bulunduğum yeri göstermeyen! renge denk bir vesikalık fotoğrafım var; bir de yırtık piyango biletim… üstelik altı haneli… altısı da bir kadına yılışık… Halil Babür |
altı haneli…
altısı da bir kadına ilişik…
sevgiyLe