Z A L H AŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Zalha Anadolu dilinde Zeliha demektir.Düğün günü Damat Hasan’nı Rakibi Osman vurmak ister.Zalha gelin öne atılır ve vurulur.Hasan Kollarına alır ve Zalhaaaa !diye bağırır.Bu olayın anısına siiri ben yazdım.
Gördüm göğsünde açan kızıl gülü .
Zalha’mın saçları çatal örgülü. Gelinliğin altı olmuş kan gölü, Gitme Zalha, beni bırakıp gitme. Zalha bağım,hemde bağımın gülü. Susmuş Zalha’nın ballar akan dili. Gelin olmadan içtin mi ölümü ? Gitme Zalha, beni bırakıp gitme. Hıçkırıklar boğazımda düğüm düğüm. Ak ellerin kınalanmış boğum boğum. Oy !gönlümden yıldız gibi gördüğüm. Gitme Zalha, beni bırakıp gitme. Dünya yaktı yüreğimin başını, Kim yutacak şimdi düğün aşını ? Candan geçtim bırakmam peşini. Gitme Zalha,beni bırakıp gitme. Orhan Semiz |
Pamuk ipliği mi arada bağlar?
Sen bir yana, ben bir yana, sevdiğim…
Gencecik bir gelin, burada ağlar
Hep, adını ana ana, sevdiğim! ..
Dinmez, gözlerimde sicim sicim yaş
Oyalı mendilim kurumaz, hep yaş! ..
Daha on yediye değmemiş bir yaş…
Saramadım, kana kana, sevdiğim! ..
Yüzüne damlalar değse, benimdir! ..
Buharlaşan yaşım, kanım, tenimdir! ..
Seni ben kaybettim, yitik benimdir! ..
Soruyorum, ona buna, sevdiğim! ..
Kimin gözü değdi, kimler kandırdı?
Yuvamızı yıktı, ciğer yandırdı?
Kanımıza kimler ekmek bandırdı?
Bir kez daha sına, sına, sevdiğim! ..
Saçını başını yoluyor, anam
Çıkmıyor, sokağa, kahveye babam
Daha ellerimde duruyor, kınam
Uyuyorum, dona dona, sevdiğim! ..
Dalga dalga saçın, avuçlarımda
Aşkın inci inci, göz uçlarımda
Eriyip, asılsız tüm suçlarımda
Akıyorum, sana sana, sevdiğim! ..
Gözümü açmışım, seni görmüşüm
Saçımı ellerin ile örmüşüm
Ne kadar safmışım, bakar körmüşüm
İnanmışım, buna şuna, sevdiğim! ..
Tek dost tanımadan üşüştü, düşman
Selâm verdiğime pişmanım, pişman! ..
İnan ki gölgene düşmanım, düşman! ..
Sanki nikâhlanmış, sana, sevdiğim! ..
Kâkülün, öptüğüm alnına değer
Bir tutamı, dünya malına değer! ..
Ne kadar sevmişim, ne kadar, meğer! ..
Arıyorum, yana, yana sevdiğim! ..
Sen gidince, evden gitti, kediler
“Alaca Kız bir hoş oldu! ..”, dediler
Yere yatırdılar, kesip yediler
Tiridine bana bana, sevdiğim! ..
Sanki birileri kısmet bağlıyor
Yalnız Koca İnek, geçim sağlıyor.
Ak Kız öksüz, gece gündüz, ağlıyor
Yemiyor içmiyor dana, sevdiğim! ..
Gözyaşı mı akar, acımış, pınar
Devrildi, isimler yazdığın çınar
Ne olur, dön artık, el âlem kınar! ..
Ağır gelir bu yük cana, sevdiğim! ..
Geçende alıcı çıktı, halıma
Pazarlık ederken, şaştı halıma
“Ballar mı uyarmış, benim balıma?
Beklerim, ben! ..” dedim ona, sevdiğim! ..
Pazar gün, Döne’nin kel kız evlendi
Davulla kalbimde kor alevlendi!
Zıpkın yemiş gibi bir alevlendi! ..
Gelin gidecekmiş Van’a, sevdiğim! ..
Beni burda rezil rüsva eyleme! ..
Allah’ın aşkına bir yâr peyleme! ..
Tatlı tatlı konuş, kötü söyleme!
Otu tıkattırma çana, sevdiğim! ..
Köyde gezen lâfı kestim, budadım! ..
Sana kavuşmaya bir can adadım! ..
Davar keseceğim, adak adadım! ..
Düşte yuttu seni Tuna, sevdiğim! ..
Viran köy yolları karla mı kaplı?
Yanıyor yüreğim, hasretin saplı! ..
Aptesli-namazlı, eli kitaplı
Gidiyorum, sona sona, sevdiğim! ..
Dün sabah midemde bulantı oldu
Betim benzim attı, yanağım soldu
Betül Ebe baktı, derdimi buldu
Ben de olacağım ana, sevdiğim.
Kaçakçı Hasan'a tuzak kurmuşlar
Geçitte kıstırıp, gözden vurmuşlar! ..
Bütün köylülere sual sormuşlar
Mezarına baykuş kona, sevdiğim! ..
O çıkarmadı mı, onca yalanı! ? ..
Sırtına vurdular, kefen palanı! ..
Bayram etti; çoluk- çocuk, kalanı! ..
Bütün köy yakacak kına, sevdiğim! ..
İzin vermiyormuş, eşekarısı
Konuşamıyormuş, melek karısı
Çıkageldi bana, gece yarısı
Boynuma sarıldı Suna, sevdiğim! ..
Babam vuracaktı, anam salmadı
Hangi âsi, Hak'tan ceza almadı! ..
Kendini ispata lüzum kalmadı
İhtiyacın mı var şana, sevdiğim! ? ..
Yürek, oylum oylum, kor kor közlendi! ..
Her gün postacının yolu gözlendi.
Yeryüzünde kim, bu kadar özlendi! ? ..
Bakışım dönüştü kana, sevdiğim! ..
Koynumda eskittim, en son resmini
Dudağıma zikir ettim, ismini
Bir görsem karşımda, gerçek cismini
Veririm canı o âna, sevdiğim! ..
İnan iftiradır, inan yalandır! ..
Eden buldu, içim dışım talandır! ..
Kaç kez yemin ettim! .. Rabbim, inandır! ..
Teneşirde tenim yuna, sevdiğim!
Yıkık hayatımda yalnız sen varsın
Öylesine var ki evren kadarsın! ..
Bilmem, bu zavallı nasıl yalvarsın! ?
Daha neler desin Râna, sevdiğim! ? ..
Geçen gün, elime mektubun geçti
Anana yazmışsın, yârinse hiçti…
Gözlerim, hasretle yazını içti! ..
Resmini mi koydun fona, sevdiğim?
Her nereye baksam, gözlerin ışır
Rüzgâr, fısıl fısıl sesini taşır
Sohbet ediyoruz, istersen şaşır
İstersen: “Deli! ..” de, kına, sevdiğim! ..
Buluştuğumuz o dere kenarı…
Kırıp, yediğimiz kırmızı narı…
Hatırlıyor musun, geçen baharı?
Ne yazmıştık, göçük hana, sevdiğim?
Acep söndürür mü yangını, yaşlar?
Bir ağıt bitmeden, yenisi başlar! ..
Hayatımı yedi, o çatık kaşlar! ..
Gözyaşım yaklaştı tona, sevdiğim! ..
Biter mi bu matem, bu destan, ağıt! ? ..
Dertlerim taşıyor, kaçıncı kâğıt! ? ..
Şiir et, çilemi ya sat, ya dağıt!
Türkü et, beste et şana, sevdiğim! ..
Uyku-tünek bitti, düşe dalamam
Mektuplar yazarım, sana salamam
Kıyarım canıma, sensiz kalamam! ..
“Gidecek! ..” diyorlar, “Bon’a! ..”, sevdiğim! ..
Onurla yazıldı, adıma adın! ..
Damağımda kaldı, o buruk tadın
Ne yapar sılada, yapyalnız kadın?
Elini buladın hûna, sevdiğim! ..
Onur Bilge
Bir AĞIT da benden olsun! Sabrı olan okusun. KUTLUYORUM.