Ölünmüyor ki
Bende ki seni öyle çok sevdim
Ve benimsedim ki.. Gerçek sen’e ihtiyacım kalmadı Hayatımda sana yer yok artık! Unut ellerimi.. Gözlerimin derin bakışlarını unut! Unut dudaklarımın tadını..unutt.. Git! Hangi kucakta teselli bulduysan Gönlünü orada avut. Ben dûalarımla seni hayata bağışlarken, Sen yaşamın tetikçiliğini yaptın. Kimileri yaşayabilmek için öldürür. Ben ise seni yaşatabilmek için öldüm. Senin iki kaşımın ortasına sıktığın.. Tek kurşunla. Her akşam güneş batımından sonra.. Bir gemi kalkar bu şehirden. Sevdalar kaybolur.. Karanlığın ıssız sularında. Mehtap dingin uykusuna yatmadan evvel.. Bir şiir okur kulağıma. Seni sevmiştim be ey gafil! Şimdi, ne desem boş. Avutmuyor beni tahta oyuncaklar. Damlarımda.. Pusuya yatmış baykuş sürüleri.. Ve Yarasalar kadar cani bu karanlıklar. Rahmim de senden arta kalan sancılar var.. doğum yakın. Tut ellerimi ve gözlerimin içine bak! Sana bu haykışırışlar,sitemler Bu ağlamaklı şarkılar...sana! Aşk diye bana sunduğun, kahrolası ayrılıklar.. Bekliyorum! Camlarıma çarpan yağmurlar gibi,,, Yüzüme çarpmasını sözcüklerinin. Yüreğine bir bakış sıkabilirim, ancak.. Cephanem çoktan tükenmiş.. Son kurşunda hedefi şaşırıp Dönüp beni vurmuş. Sigarasız da ölünmüyor ki Emine Genç 08 Ekim 2009 17:40 |