Son Mevsim
Bir şehir ki dağa küskün.
Bir öfke ki yelesi zebil.. Çalın çocukluğumu. Ey! ruhu aç binefsin kuduzları. Ve aşk’a yakılmayacaktı ateşler Terli; ceketimin omuz başları. Çatılmayacaktı.. Dağlara "pir" olmuş kayaların kaşları.. Piç doğar günün yabanıl yalnızlığı.. Beyaza al’la yazılmış utanmazlığın kızlığı Sancılıydı gece.. Gün doğmak üzereyken Ellerimde kızılca kıyamet koptu. Susku çığlıklarını boğdum! Çanlar çalınıyordu bir kilisenin damında. Yarasalar sarmıştı yollarımı. Hayır hayır! Bu matemin düğünü değil.. Aşkımızın ölümü.. Kurşun işlemez gölgelerime.. Şimdi düşünüyorumda... Meğer vicdanım kalkanmış ihanetlerinize... Saçlarını tarıyorum hüznümün... Her gün daha bir gürleşiyor ve uzuyor. Arada rengi değişse de, Hiç değişmiyor güzelliği..köklerinin. Kim yazdı bu yazıyı ömrüme Kime gitsem riya.. Kimi sevsem ihanetin sancısı ellerimde. Esip geçtiniz hayatımdan Mutluluklarımı da Peşinizden sürükleyip götürdünüz! Şimdi yabancı şarkılar söylüyor ağaçlar Mevsim bende son bahar.. Emine Genç 25 Eylül 2009 / 19:20 |
kutlarım selam saygılar