sessizliğe boğulur içim,

deli düşler sarar içimi.



sen bir kır çiçeği,

ben sana sevdalı zehirli bir sarmaşık.



mülteci bakışlarla sevdalıyım sana.

karlara bıraktığın ayak izlerine kılavuzum.



en büyük günahlara vuslat olsamda,

fındık kurdu bu bedenimdeki ızdırap sana.



tefeci misali artarak büyüyorum sana her bakışında.

şehrin hayaletlerinden alıyorum haberini,

tam gecede/ıslak dildeki duada.



sanki yıldızlar kelime olup,

gökyüzüne yazıyor her halini.



ecesisin semayı kaplayan maviliğin.

sanki ak desen her yer ak olacak

ebruli küsüşmeler yaşıyor gece, senle aramızda.



dilime tercüman bu sessiz,

sahilin tüm civan perver endamı.



taze bulgur kokusu seni görmek,

güne nazenin dokunuşunda güneşin.



o ,an seninle sessiz serenata girip

sana sarılmak;

gözlerimle seni renkten renge sokmak

sonra susmak.



bedenim ürperiyor,

tenim renkten renge giriyor,

kalbim sanki ters dönüyor,

ayaklarım ürkek ,sergüzeşt,



sevildiğini bilen su perisi

nihayetinde bekler bu biçare

korkak bakışların sahibi....





selçuk bozdağ/ekim 2009