Sus EYLÜL
Sus!
Matemin gizli kalsın be adam, Çaresizliği bürünmesin yine sokaklar Sararınca güleç yüzlü bahar Geride rüzgârın artığı kül Şimdi susma vaktidir Sus! Ey ateş, ey gül, EYLÜL Sus! Şimdi yeriyken Vakit emeklemekteyken hâlâ Hayta akreple yelkovan Ensesini kızıl bürünmekte ormanın Çiseliyor hafiften yeşil Eteğinde pus Sus! Susma vaktidir Ey güneş, ey bülbül, EYLÜL Sus! Çılgına dönsün kaşları Bir öpüşlük tavizdir halvet Mendil cebinde kurumuş çiçek Saçlarında mat sim Hacmim kadar kafesim Çığlığa yer yok Susuşa esir Ki gökyüzü ödül Sus! Tam vaktidir Ey telaş, ey dil, EYLÜL Sus! Varsa eğer kudretin, alacaklıysa ecel Tahammüle can gerek zamanı sırtlanarak Bel verecek yer çekimine dirense de en diri dallar Susacaksın istendiğinde Ki konuşmak zarar Sabırsa eğer takatini zorlayan O zaman Eylülü susturacaksın Ya da ateşi Ya güneş, ya gül, ya bülbül Rüzgar şimdi veresiye eser Öyleyse Sen sus Ey dil, ay beden, ey kul, EYLÜL Bilirsin susmak âlimlik ister İlyas YAĞCI |
kutlarım , güzel bir şiirdi...