TAKVİMLERDE ESKİYEN YANIM
Kaç yanımı eskitti takvimlerde bu sevda
İnanmazsan eğil bak Musa’nın asasıyla böldüğü suya. Çürümüş onca tenim, mahzun uykuda İsmail için yoruldu İbrahim’in gördüğü rüya. Mezar taşlarında şahidim, nakkaşım oynar ebruda Her seven âşık sanır kendini, kavuşmak muradı güya. Ne kalmış geriye bir Mecnun, bir Ferhad bir Züleyha. Kalem şikayet eder in ve cin derin uykuda. Nil kenarında yüzün, Mekke’de arşa değer Anlatılan onca kıymet yanında Bu cana susmak düşer. Gözleri anlamazsan hangi söz kifayet eder Züleyha’nın güzelliği bin cana yeter. Kaç yanımı savurdu bu rüzgâr İnanmazsan kaldır bak Ay yüzünü Hilal’e döner. Eyüp’ün sabrından taşan Bu yürekte cümle cihana Ateş olur da düşer. İbrahim, sofrasıymış bu dünya Her kul ettiğini biçer. Dem geçmez deyip de ağlama Ömrün bir düşe değer. İçmişsen belî şarabından, Akıllı ayık mı gezer? Bir harf okumakla şair, Cahillik sayfalara düşer. Kaç yanımı İsmail’e eş tuttu bu sevda Ağlayacak Yusuf gözleri arar. Her kabuk bağlayışında yaram Züleyha’nın güzelliği solar. Kaç yanımı eskitti takvimlerde bu sevda İnanmazsan eğil bak Musa’nın asasıyla böldüğü suya. MÜRVET SARIYILDIZ/ (M.S./ 2009) KAHRAMANMARAŞ |
Tebrik ve saygımla...