Seni Hiç Sevmiyorum
Gecenin kör siyahı, yüreğimi yakmakta,
Yatağım kutup gibi, uykum göze akmakta, Yalnızlık bir nöbetçi, başımda dikiliyor, Her gece bu saatte, sanki can çekiliyor. Gönül bahçem tar-û mar, ümidimse son demde, Yıldızımı görmedim, gök bulutluydu hem de, Yer çekiyor yağmuru, ha sağdı ha sağacak, Gözyaşım dolu şimdi, ha yağdı ha yağacak. Bir bıraksam kendimi, başıboş yaprak gibi, Güneşe teslim olmuş, çatlamış toprak gibi, Gönül bahçem talanda, rüyâlarım yalanda, Sevdam alevleniyor, kapılarım çalanda. Lâkin her bir kalkışta, dizde dermanım biter, Ümitsiz çöküşlerde, ruhum cesedi iter, Küllenmiş sokaklarda, ararım bir hâtıra, Varsın hakaret olsun, rastlasam bir satıra. Yârimden arda kalan, küçücük bir kelime, Bulsam tozlu topraklı, alsam onu dilime, Söylesem defalarca, yâr aşkıyla inlesem, Anlamına bakmadan, milyon kere dinlesem. ’Seni hiç sevmiyorum’, diyor birkaç kelime, Nazım da geçmiyor ki, sazımdaki telime, ’Olsun varsın’ diyorum, bunlar O’ndan yadigâr, Yok kimse hasretimde, yalnız O bana nigâr. Söyledikçe söyledim, tekrarı bıktırmadı, Sevdamın kalesinden, bir taşı yıktırmadı, ’Canım’ dedim yürekten, affeder misin beni, Meğer ki yanılmışım, ters anlamışım seni. Bir kinaiyyât vardı, bu cümlenin özünde, Aslında söylediği, tam tersiydi sözünde. ’Seni çok seviyorum’, demiş bana aslında, Bense anlamamışım, o kargaşa faslında. Bulut gökte dağılmış, tan yeri ağırmakta, Heyecanım taşıyor, yâr beni çağırmakta, Uçsam O’nun bağına, bülbül olsam gülüme, Mutluluğu yaşasam, sokulsam nur/gülüme. Ve desem sevdiğime, ’beni hiç sevme emi’, Artık yanlış anlamam, buluttan kapmam nemi, Hani hep diyorsun ya, ’Seni hiç sevmiyorum’, Bense bu sözlerini, inan çok SEVİYORUM. Metin ESER |