***DESEM Kİ***
Desem ki
Yokluğundan dem vurdukça saatler Şerha şerha yarılıyor, kızıllaşan gök kubbe Korkarım birazdan yere inecek dabbe Kükrüyor deniz Tekme tokat giriyor, gariban iskeleye O kadar ağırım ki kendime Üstelik Eli kanlı bir cani gibi Tüm hacmiyle enseme çöküyor bu viran şehir Yosunlar yapışıyor ayaklarıma Koşamıyorum Desem ki Hasretinden dem vurdukça takvimler Perde perde çoğalıyor, ıssızlık ciğerimde Sen Zümrüt-ü Anka, yüreğim Kaf dağının dibinde El sallıyor vuslat Allak bullak ediyor divane benliğimi Öyle yabancıyım ki bu ahvalime Üstelik Seri bir katil gibi Sabrımın yokuşlarında, cinayetler işliyor bu kahpe gurbet Tahammülü eksiliyor diz(e) lerimin Aşamıyorum Desem ki Sıladan dem vurdukça zamanlar Milim milim azalıyor, bu diyar gözlerimde Düşlediğim hürriyet, iki vicdan sesinde Saçların gülle Darmadağın d/üşüyor, öksüz ellerime O kadar darım ki, kocaman yüreğime Üstelik Gözü dönmüş bir eşkıya gibi Yağmalıyor düşlerimi, genzimde kalan o tarifsiz kokun Notaları kayboluyor bestelerimin Tutamıyorum Desem ki Firaktan dem vurdukça yelkovan Uğrun uğrun sancıyor, kasıklarından gece Belli ki dolunaydan mütevelli, akşamlara gebe Ağlamaklı bulut Bu defa suları ıslatıyor umut Öyle azaldım ki, aşiyan belleğime Üstelik Azılı bir cellât gibi Ölümlerden ölüm seçtiriyor yokluğun Tabutum biniyor omuzlarıma Kaçamıyorum Desem ki Iraktan dem vurdukça mekân Birim birim çoğalıyor, suskunluğun içimde Gözlerin geziniyor, dizelerin sesinde Boşlukta şehir Çağlayan misali bağrımda nehir O kadar muhtacım ki, her bir zerrene Üstelik Eşkâlsiz bir hırsız gibi Başıboş dolaşıyor özlemin, izliyorum sahne sahne Kendimi senden Alamıyorum ARAZ |
her kıtası ayrı güzellikte
harika bir şiir okudum
yürekten kutlarım
selam ve tebriklerimle...