DOKUZ ONBEŞ TRENİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir gün bir dostumla hayata dair söyleşiyorduk. Oldukça karamsar bir günümdeydim. Olumsuzluklar, hayal kırıklıklıkları peş peşe yaşanmıştı hayatımda. Yeni umutlar besleyemeyecek kadar kararmıştı ruhum. İşte o sırada arkadaşımın bir sözüne "tren kaçtı artık çok geç " diye yanıt verince o da bana "daha dokuzonbeş treni var" dedi. Bu söze birlikte güldük. Ardından bu şiir geldi.
Hayatınızda her zaman bir "dokuzonbeş treni" mutlaka olmalı. Gidenlerin ardından bakardı mahzun gözler Bu defa da tren kaçtı; demişti hani gönül Anılardan silinmiş kırık döküktü sözler Kopup düştü dalından, boynunu büktü bir gül. Ne pembeydi ne mavi renkten renge büründü Talan olmuş bağların eşiğinde göründü Dikeninin derdine hep yerlerde süründü Kıymetini bilmedi aşkından yansa bülbül. Şafak söktü bir sabah yine parladı güneş Sarıya döndü renkler, kokusu canana eş Kalkmak üzereydi tren, saatler dokuz onbeş Gel dedi bir ses güle, haydi artık sen de gül. Şerife Çınar 02.09.2009 saat 03.50 Karşıyaka/İzmir |
Yazan yüregin dert görmesin selamlar