BEYAZ KELEBEK
Ve… beyaz kelebeğin dansıyla uyandı gece
Aynalara düştü kar taneleri İkiyüzlü aynalara… Bir yüzünde mutluyken o bakış Diğer yüzüne yapışıverdi kara kış Dumanla kucaklaştı mangaldaki ateş Gamzeli yüzlerde dolaştı duman Sallandı odalar çakırkeyif Uykuya hasret gözlerde titredi sokak lambaları Zaman durunca Uludağ’da Güneşi özledi gökyüzü Uçuşan kara tutundu Şehri saran sarhoş efkâr Yutkundu mutlu insan kendinden kaçtı Çorbanın acısında üşüdü yüreği Açlıkla tokluk yer değiştirdi düşlerinde Sahne iki perdeli oyuna açıldı Buğulandı aynadaki yansıma Buz tuttu kirpikler Pabuçları yırtık, gözleri ıslak, yarı çıplak Korkuyordu, karnı açtı Ekmeğini umuda bandı Ağrı’nın köyünde çocuk Saklayamadı ellerini Eller nasırlı, eller soğuk Körebeydi sanki yollar Uludağ’la Ağrı arası büyük uçurum Çığlık! Çığlık! Dokunmak istedi mutlu insan Dokunamadı Ağlamak istedi ağlayamadı Ağlamalıydı, dokunmalıydı oysa Dokunmalıydı… |
Dokunamadı
Ağlamak istedi ağlayamadı
Ağlamalıydı, dokunmalıydı oysa
Dokunmalıydı…
Kutlarım kaleminizi