KAHIR MEKTUBUKahır mektubu Cam girdi şah damarıma Sen benim olmayınca. Bembeyaz Musa’m dirildi Ağladı zifiri umutsuzluğuma… Ruhum erişilmez bir belde ister Dibi uçurum bir sonsuzluk Avuçlarım sırt sırta Kanar durur, durmadan Çaresiz bir karaca yalnızlığında Tutar yok düşüncemde Fikrim solgun, Demet demet oldu bulutlar Muştulu rüzgâr semada Soğuk bir taşta kafatasım, İlk gelişe mülteci, İlk secdeye mecbur, İlk hançere meftun… Cam girdi şahdamarıma Sen benim olmayınca Haydi, doğrul dimdik Devir gözlerini gövdeme Ezilsin yine ruhum Kemiklerim yıkılsın yine Yangın oldu zaten alevin Her yanım kor... Sevdam, sabrım, vuslatım elveda Cam girdi şahdamarıma Sen benim olmayınca Şimdi uçar giderim ben Korkma! Süzülürüm nazenin bir boşluğa Dağıldı buzlar ülkem Ben, en geride kaldım Tufan-ı Nuh’unda Helak oldum sana ey canan, Helak oldum gümüşten varlığına… Cam girdi şahdamarıma Sen benim olmayınca Unuttu melekler amelini Günahım kat kat oldu. Şimdi bulursun beni, Elbet bulursun metruk bir diyarda Mutlaka duyarsın selamı Yanık yanık, içli içli, Bir sırça cami avlusunda Kuru kuru ağladı ayaz Zaman akmaz oldu, Ketum oldu an. Bir keklik sızısı, Bir kelebek sancısı, Bir mücahit duasındayım Tarife yok mecra Her köşe sonu hicran, her yol kapalı Cam girdi şahdamarıma Sen benim olmayınca Nasılsa yandı yörüngem Kalmadı bir tek sızım Yorgun sabrım, simam da sapsarı Bari gel, gitme! Rahmetine yok, zerre isyanım Bari gel, gitme! Zaten, vuruldu karaca Bir kere bak kordan gözlerime Mahşer yeri gibiyim ellerinde Bari gel, gitme! Aramızda muhal, Aramızda dirilmez kefenler varken Mermerden tenimi uzaktan izle Son satırları bu kahrımın Ağladım zaten ağırlığınca Cam girdi şahdamarıma Sen benim olmayınca Mahya |