BoşlukŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ... Gecenin bir yarısı yokluğunla başbaşa... ... Ölüme beş var ya da vuslata Sen doğum yapacak masum bir annenin çığlıklarında Hırçın denizlere inat Dalgakıran edasında Bense var olmayan anların telaşında Hatırlarım Şımarık iki çocuk gibi Göz göze bakışırken gülüşlerimizi Ve gözbebeklerinde asılı bıraktığım tebessümleri Düşlerim hep bu çıkmazların ağırlığında Boşlukta uyanmaya müptela Sevdiğim yağmurlar toprağa düşerken İçimdeki pencereler gidişinle ıslandı O an yeryüzüne hasret kokusu yaydım Kokladım sende bıraktıklarımı Ve her iç çekişte daha bir kan revan Yokluğa doğru pecmurde her adımda Harabe sığınışlar Adamakıllı bir sevda yaşayamadım Hem de yaşatamadım Kırdım döktüm var olan ne varsa Ve sarıldım ruhumu gömdüğüm Senide içinde unuttuğum o karanlığa Maviye adadığım tüm adaklar Bir baykuşun kasvetli sesinde Kurudu ve tükendi Ben, beni bende kaybettim Seni ise içimdeki delinin ellerine teslim ettim… Yavuz Süleyman OĞUZ |
Kırdım döktüm var olan ne varsa
Ve sarıldım ruhumu gömdüğüm
Senide içinde unuttuğum o karanlığa
evet, senide gömdüm o karanlığa...
güzeldi şair..
kutluyorum...