ARZ-U HALİM
Her günün son deminde, bir hüzündür sarılır,
Gönül bağlanmış bir kez, sanma sana darılır, Kor akşamın ufkunda, mevsim dönüşür kışa, Sokulurum hayalde, o sevdalı bakışa. ……………İpek miydi dokunan, tenim ayrı şevkteydi ……………Rûhuma sinen hâlin, içte ayrı zevkteydi. Gökten düşen gözyaşı, yüreğimden dökülür, Hasretin girdabında, ne ümitler sökülür, Ne şarkılar avutur, ne efkârım dağılır, Sensiz olduğum her ân, sanki canım sağılır, ……………Per perişan düşmüşüm, sevdamın yollarına, ……………N’olursun gül yüzlü yâr, al beni kollarına. Çile çekmekse cezam, sürgünlere vur beni, Sonra şu dudağımdan, busenle doyur beni, “Gülüm” bir yaprağına, olsa bin canım feda’, Sensiz yaşamaktansa, hayata derim “veda”, ……………Yanağımdan süzülen, sana feda’dır cânâ, ……………Buruksa da yüreğim, kırılmaz senden yana. Bilirsin şiirime, dökülmemiş sözleri, Bilirsin sırf uğruna, alevlenmiş közleri, Sevdamı hangi dağa, yüklesen taşıyamaz, “Aşığım” diyen herkes, böylesin yaşıyamaz, ……………Bir ateş düşürmüşsün, seneler öncesinden, ……………O ceylan gibi bakan, gözler penceresinden, Ey sevdiğim küstürme, yüreğini aşkına, Beni bu gurbet elde, çevirme hiç şaşkına, Bilirim ki niyetim, vuslattır nihayette, Hem yemin etmedik mi, bu aşka bidâyette. ……………Hergün başka bir deprem, kopsa da yürek sâlim, ……………Gül sevdama kavuşmak, dilimde arz-u hâlim. 15.07.2005 / Frankfurt Metin Eser |