Nasihat istermiş halk,
Nasihat var haydi kalk.
Ağzını bol suyla çalk.
Doğrumudur sıkar mı?

deyiverdim üstadım.Makamını dolduramayan insanlar.Her yerde olduğu gibi bu makamda da söz konusu.Hoca kelimesi tam tamına din görevlisi anlamını taşımaz zaten.İşte çoğu bu şekilde kabul ettiği için ağzından çıkanın cehennem ateşine parde olduğu sanılır.Nasıl ki hristiyanlıkta papazların ağzına bakar cahil halk bizim halkımızda da araştırıcı ve öğretici ruhu yokedip dembel dümbel sorulara dembel dümbel cevaplar öğrenme adına meraklarını gidermek bir marifet olmuştur.

Kişinin sorduğu soru da aslında konu hakkındaki hakimiyeti de ortaya çıkar.Konuya hakimiyeti olacak ki sorduğu soru mantıklı olsun.Ya da neyi öğrenmek istediğini , öğrenmek istediği olguyla nereye hareket edeceğini hedefini belirleyecek yani.Hedefi olmayanların sorduğu soru ancak konuşuk olsun cinsinden sorulardır ki, bu da komik cevapları da beraberinde getirecektir.Hem de öğle komik cevaplar ki düşündürmeden güldüren cinsinden olduğu için bunlarda hikmet de yoktur.Boş sözler misali...

Bir kıssa okumuştum yıllar önce; İki kişi karşılaşır.Önceden tanışıklıkları vardır.Selamlaşırlar başlarlar sohbet etmeye...Hal- hatır, hava-su derken mevzu biter.ama daha konuşmak ihtiyacı bitmemiştir birinde.Sorar; - Mehmet Bey sizin ölen at duruyor mu? Mehmet Bey duraklar şaşırmıştır.-Hiç ölen at durur mu ? bu nasıl söz olaki der.Cevap verir arkadaşı. -Hiç öylesine , konuşuk olsun diye sorduydum zaten.

Bunların amacı da dini öğrenmek değil ki zaten üstadım sizin de bildiğiniz gibi konuşuk olsun babından soruyorlar zaten.

Kanayan bir yaraya parmak basmışsınız efendim.Var olunuz.Kaleminiz daim çağlasın üstadım.Saygılar sunuyorum.



neneh. tarafından 9/8/2009 1:29:10 PM zamanında düzenlenmiştir.