LEYLEKYine.. bize gelmeye, kaç ay kanat çırparak, Kaç ovayı, kaç dağı, kaç şehri aştın Leylek Kar Beyazı göğsünü rüzgârlara çarparak Zor yolları katedip, öyle ulaştın Leylek Pusulasız, radarsız doğru yollardan geldin Kuş uçmaz kervan geçmez, yaban ellerden geldin Sen insanlara Fizan gelen yerlerden geldin, Ne bir yönünü ne de yolunu şaştın Leylek Cemre toprağa durdu, sana mühlet vermeye Çalı çırpı dererek duvarını örmeye Çoluk çocukta hasret vardı seni görmeye Ya sen, hangi sebeble köyü dolaştın Leylek? Döndün, eski direğe gene bir Yazlık kurdun Duvarın yok, çatın yok, Ay’a, Güneş’e durdun Amansız sıcaklarda, teleğini savurdun Bir yeli estirmeye, ne çok uğraştın Leylek Güz istemedik hiç biz, sizler gitmesin diye Başka diyarda Yazlık bir ev tutmasın diye.. Hep lak lak muhabbetin sürsün, bitmesin diye Eşinle kanat vura vura oynaştın Leylek Sonra bir gün baktık ki, bomboş yuva ve direk Siz yola düşmüşsünüz gidiyorsunuz tek tek Gelmeyecektin madem.. gelecek Bahar’a dek Hasret çektirmeye mi bizle kaynaştın Leylek? |
Başka diyarda Yazlık bir ev tutmasın diye..
Hep lak lak muhabbetin sürsün, bitmesin diye
Eşinle kanat vura vura oynaştın Leylek
Sonra bir gün baktık ki, bomboş yuva ve direk
Siz yola düşmüşsünüz gidiyorsunuz tek tek
Gelmeyecektin madem.. gelecek Bahar’a dek
Hasret çektirmeye mi bizle kaynaştın Leylek
Usta kalem,yüreğe teşekkür az kalır.Keşke bizlerde şu yalan dünyada bir leylek gibi misafir olduğumuzu anlasak.Gelecek nesillerin nesliini kesmemek için doğayı parçalamasak,canlara kıymasa,gönüllere kötü hatıralar bırakmasak,kuş kadar olamıyoruz,kuş kadar.Hani derlerya kuş beyinli diye,nasıl kızarız bu kelimeye.Aslında o kuşun beyni kadar beyin imizin olmadığını bilsek.En büyük payelerin verildiği o makamı büyük,kendi küçük zavallıların,kaprisleri uğruna şu insanların çektiği ızdaıarplara bakmak yetmezmi.Kuşlar bize örnek olsun.Mevlam taksiratımızı af ettsin.Kalın sağlıcakla.