ÇOKTAN VURULMUŞTU YÜREK
ÇOKTAN VURULMUŞTU YÜREK
Yalnızlıklar kentleri de sarmış büyüyorlar Şimdi kentlerin ve insanların üstünde bir sıkıntı Bir bunaltı,bir bulantı ve pis bir intihar kokusu, Biz çoktan boğulduk bir tarihin akışında Kapıldık ve aktık kimsenin elini tutmadan Oysa her yer kalabalıktı kalabalıktık Ve birer kabalıktık hayata, Üzüm bağlarının evrimleşmiş suyu kokuyordu nefesimiz Dilimizde bir küfür, Çoktan vurulmuştu kuşlarımız ve aşklarımız Anlamını bile anımsamıyorduk o beyaz güvercinin Ve (esmer ela gözlü) sevgilinin. Birer ihanettik hayata. Şimdi kentleri de sarmış büyüyor umarsızlıklar Kararsızlıklar karalıklar ve korkular, Aradıklarımızı unuttuk,unuttuklarımızı anımsamıyoruz bile Ve bulduklarımızı kaybediyoruz yavaş yavaş Bu kısır döngü içinde, Her gece düşlerimizi öldürüyoruz Düşlerimizi ve umutlarımızı Ve yarınlarımızı, Hepimiz birer katiliz aslında Elimizde güne kalan cinayetlerimizin kanlı izleri. Çoktan vurulmuştu cesaret ve asalet Bundandı mezarlık önlerinden geçerken korkumuz Ölülerden korkuyorduk yaşayanlar bir yana Bir kez daha öldürüyorduk onları günahlarımızla. Hesabı ödenmemiş düşler bıraktık masalarda Yarım kalmış kadehlere meze sevgilili muhabbetler Kimliğimizi benliğimizi ve dünlerimizi Bırakıp gittik güneşi ve göğü katletmeğe. Şimdi kentleri de sarmış büyüyor ihanetler Özlemeyi unuttuk,dokunmadan sevmeyi Bir tebessüme canımızdan bir parça vermeyi. Kabarık sabıka dosyaları Gasp edilmiş yaşamlar Ve cinayet süsü verilmiş intiharlarız hepimiz aslında. Ya biz sattık yüreğimizdeki ateşi Ya tanrılar bizden geri aldı. Bir Prometheus daha yaratmalı... BARIŞ ŞENTÜRK |