bir intiharın tasviri
bir intiharın anatomisi bu satırlar
kalbi çoktan ölmüş varolmanın verdiği yalnızlık içinde yaşamış bir ömre son vermenin eşiği bu satırlar yazılan ve yazılabilecek olan gerçekleri gösterebilmek unutmaya programlı unutulamayan gözlerde hayat denilen azgın nehrinden kenarından bir yudum su alamayan boş bir ömrün saçmaladığı satırlar bu karaktersiz gecelerde hoyrat yüreğin konabildiği ve konarken kalbinin acıdığı anlamlı yerlerin anlamsız tanımları bu ömürde perişan gençliğim üzügün bakıyor bu aleme ve alem içinde yüzün güldüğü sanılıyor akan sellerse peyderpey gözlerden damlıyor gençliğin kahrettiği acıyan bir bulut misali yağıyor kanlarım yeryüzüne ve ben her damlada huzuru hissediyorum kırmızılıkların içinde kokusunu duyuyorum ve son bitiren sonu olamayan son olma amacı güden bu cümlelerde çıkış arıyorum hediye ediyorum varlığımı aşkın uğruna ve üşüyorum akan kanları gördükçe ellerim tutmuyor ve ben hissiz bir şekilde ceset olacak bu canlı cenazeme bakıyorum gözlerim aydınlatmıyor ömrün yokuşlarını ve kafam geriye doğru kayıyor sonsuzluun kaderinde sona yaklaşıyor damarlarımın aktığını hissediyorum ve ben yavaş yavaş ölüyorum anlamını bilemediğim bu dünyadan diğerlerinden çok daha kısa olan mevsimsel acılarıda götürüyorum maddiyatım kalmıyor ve maneviyatıma uzuyorum sorgusuz ualsiz hayat vuslat olmuyor çıngırakları başucumda kalmıyor ve yüreğim atmıyor biliyorum hayatımı alan ufak parçalara bakıyorum ve ağlıyorum üşüyorum ve sessizce içimdeki hüznün katili oluyorum penceremin dibinde dışarı bakmaya çalışıyorum ama bakamıyorum korkuyorum ne olacağını bilemediğim kapı aralığından ve karanlık çöküyor gözlerime kapanıyor ama pişman oluyorum ve aynı şekilde son pişmanlık fayda etmiyor...... Bir Garip MeHMeT |