sepyayağmur çekmiş karton gibi ağırlaşıyor kent ahengi bozuk gökkuşağı gibi aslı yok tattığımız aşkın parmaklarımız birbirine gemici düğümü tutanaklar asılsız kabarmış boyalardan soyulup soyulup düşüyor kent bir boğazlı kazak okyanuslarımı ısıtan birbirimizde hakkı yok tutkunun sadece biraz günah tenden tene karşılıklı emanet almadan yüzüne bir memleket gömdüm ve o şehri sen diye kaç kez öptüm bilir misin ? |