BEKLEMEK İBADETTİR
Hatırdan düşmez bir yılın
Herhangi bir sonbahar günüydü. Güneş, yine dağların ardından göz kırpıyordu. Zaman, üryanlığa yüz tutmuş, Yaprakları tek tek canından ediyordu. Hal böyleyken, Herhangi bir sokağın herhangi bir yerinde, (Tesadüf bu ya!) Yollarımız birbirine düşmüştü. Yüreğim, ilk kez yaşamak istercesine açılmış, İlk kez yoksulluğu unutup, Ve de ilk kez zengin hissetmiştim kendimi. Her son bir başlangıç olmuş, Tırnaklarımı yaşamın bağrına batırmıştım. Günler su gibi, ayrılığa koşuyordu. Ve daha sonra anladım ki İlk kez yanılmış, ilk kez aldanmışım. Her başlangıcın bir son olduğu da çalınmıştı, kara defterime. Şu an çok uzaklardan, Duyamayacağın kadar uzaklardan sesleniyorum: "Hani, adına yaşadığın uzak bir yere gidip, Belki döner diye, her sabah yola koşarsın ya! İşte, ben de her sabah seni bekliyorum. Beklemek, en güzel ibadetmiş; Saatlerce yola bakıp, umutsuzca geri dönüyorum. Biliyorum, gelmeyeceksin; Ama gelmesen de, ama gelmesen de Ben seni beklemeyi seçmişim!... SÜLEYMAN ÇETİNKAYA |