VarılmazGecenin evvelinde yorganını satmadan, Güneş batmayan şehrin sabahına varılmaz. Vardım kuruntusunu bir kenara atmadan, Varılmaz’ın yolcusu bu dünyadan ayrılmaz. Gözyaşını sofraya gece-gündüz katmadan, Ölmeyen Adamlar’ın ervâhına varılmaz. Ebedîliğin sırlı şarabını tatmadan, Ölmeden ölünmeden bu rüyadan ayılmaz. Kapı açılana dek eşiğinde yatmadan, Uyku bilmeyenlerin dergâhına varılmaz. Hiçliğin denizinde boydan boya batmadan, Her şeyi serap olan bu hülyadan sıyrılmaz. Aklını ve rûhunu birbirine çatmadan, Aşk denilen sebebin izâhına varılmaz. Ankara, Ağustos 2009 |
tebrikler