HER ŞEY RÜYAYMIŞ...
Benim içimde bitmeyen bir hayat vardı,
Giderken onu da aldın götürdün, Götürdün giderken yaşamımı da Oysa ne masumdu isteklerim, duru bir su gibiydi ey hain kadın sana olan aşkım... Yalanmışsın, körmüşüm göremedim gerçek yüzünü, Zifiri bir geceymiş yüreğin çok geç anladım, Ah Yanıldım... Üzgünüm dönsen de rüyalarıma ,seninle olamam artık, Bir arzu uğruna beni kullanacaktın uyandım... Sen de hayat gibi acımasızca vurup gittin, Düşürdün nice düşmanlara teslim etmediğim kalemi... Rüzgar ile geldin, sel ile gittin, Deli tay gibi çırpındım ardından Kara bulutlarla kayboldun gittin... Giderken bana gerçekleri öğrettin Bir kabustu uykularım, Sen gidince rüyadan uyandım ... İyi ki gerçek değildin, Ya gerçek olsaydın Ben bu problemleri nasıl alt ederdim... Nasıl çözerdim... Oysa ben hayat gibi, Ateş gibi, su gibi gerçek olmanı, İkiyüzlü, şerefsizce yaşamı seçmeden , onurlu yaşamı seçmeni ne çok isterdim, Kavgamın şehrinde, Yitip gitmişken mücadelemde, Kanayan yaramı sarmanı, Açken benimle aç kalmanı, Tokken şükürler olsun demeni, İt gibi titrerken bir köşede ateşim olmanı, Alev alev yanarken rüzgarım olmanı Ne çok isterdim ... Zaten hiçbir isteğim olmadı ki, Neyi çok istediysem uzak oldu o istekler benden, Bıraktım artık yelkenleri suya, Kaptırdım akıntıya yol alıyorum limandan limana Bilmiyorum yolculuk nereye, Hangi kabus olacak rüyalarıma... Hangi sona (Ah rüyalarım, Neden hep kabus gibi çökersin gecelerime) Kazım DOĞAN 14.08.2009 |