devam (!) yabancı...
Yok! Hiç olmadı böyle bir aşk, hiç yaşanmadı,
Ellerinizde tuttuğunuz şiirlerin h e p s i yalan. Delilleriniz s a h t e ! Sevaplarımızın hepsi kurma Biz hiç yazdığımız gibi yüce olmadık. Yıktık, yaktık ne varsa ellerimizde. Hep birbirimizi lanetledik yol boyunca. Şimdi, cephane taşıyoruz kuzeye, Toz pembe bir hikayeyi karalıyoruz. Siz, insanlar Bilsinler diye, ellerimizle yarattıklarımızı Nasıl yıktığımızı görün diye. Cephane taşıyoruz kuzeye bu gece. Kuzey rüzgarlarıyla pimlerimiz çekilecek Birbirimiz ardına kan saçacağız bu gece. Sıfatlarımız yok. Bizden bahsederlerken rahmetli koyuyorlar isim başlarına. Mühürlüyoruz kuzeyi bu gece. Bundan sonra ne adını anmak var, ne de yakınına uğramak. Akreple yelkovan sırnaşırlarken Sesi güneylere kadar inecek bir yangınla Yakıyoruz kuzey ağaçlarını. Sizler, yataklarınızdan fırlayıp, korku içinde sokaklara döküldüğünüzde Son dakika haberimiz geçecek, rahatlayacaksınız. “Saat 23.58 itibari ile iki direnişçi aşık, intihar etmişlerdir” haberimizle coşacak, Kutlamalar düzenleyeceksiniz. Kuzeylerimiz bir, kalp kalbe yandık tüm ihanetlerimize rağmen Bunu hiç umursamayacaksınız. Bizler ise artık yazıp çizemeyeceğiz. Anlatacak neyimiz kaldı ki? Eski bir hikaye olup, kaldırılacağız arşivlerine Yine bir başkalarının... Ve hiç Fransızca konuşamadık, hiçbir günümüz olmadı sizden kaçmadığımız Kaçamak öpüşmediğimiz. Hiç sonbahar kokamadık doyunca. Kıpkırmızı öykünemedik dudaklarına yaprakların, Gözlerimiz açık çürüyeceğiz kuzeyinizde bir yerlerde Artık bir daha hiç hatırlanmayacak Hikayemizle. Hayatlarımız pahasına da olsa bu oyuna DEVAM! Devam ademoğlu, devam... Ah! Devam (!) larla yanacağız diri diri. Beste Gül Öneren. Satırlar arası karman notlar... |
GÜZEL BİR ÇALIŞMA KUTLUYORUM.