MEDENİYETSİZİM
Bir fakir(!) gördüm dün yolda,
Boynunda gerdanlık vardı, Büyükçe de bir altın bilezik sağ kolda, Ben utandım inan,saçlarım o an ağardı. Lakin eteği ki;sanırım eksik kalmış biraz, O da yarım yamalak;bir karış kadar, Beyaz bacakları meydanda,bembeyaz, Az da olsa var etek;amma o da nasıl dar! Pamuk eller cebe hadi gardaşlık, Şu fakire(!) adam gibi bir etek alalım, Eğer böyle giyinmekse çağdaşlık, Aman!Biz çağ dışı kalalım... Hadi sen hâyayı unuttun da, Baban da mı yoksa bu günaha dahil? Anlaşıldı,namusu ayakta uyuttun da, Sana göre her yer sahil. Şimdi sana para vereyim, Gözümün ırzına geçme artık, Git kendine adam gibi bir elbise al,göreyim, Ama ne dekolte olsun,ne de orası burası yırtık. Sen gir medeniyet evine, Biz ondan sonra gelelim, Hadi,bizsiz devam et görevine, Gerekirse,medeniyetsiz ölelim... Tamam güzel kardeşim,bağışla beni, Almıyor kalın kafam işlerinizi demek ki, Sizin olsun bu dünya,hadi dışla beni, Göremiyorum sizin düşlerinizi demek ki. Ben böyle öğrenmişim anamdan,babamdan, Bu saatten sonra da alışamam, Sanırım sen böyle çıktın hamamdan, Sana anlatmaya da çalışamam. Bildiğin yolda yürü,ister çırılçıplak, Senin de pişman olduğunu görürüz, Güzelliğin,o vücudun bozuk plak, Nasıl olsa gün gelir ikimiz de ölürüz... Kısa eteğin hayırlı olsun,istersen hiç giyme, Bana mı dert?Sana kısmet,sana niyet, Aferin!Böyle devam et başını da eğme, Alnından öper belki medeniyet. Gel kardeşim,biz gidelim bu şehirden, Eski köye yeni adet gerekmez, Abdest alınmaz olmuş artık akan nehirden, Hak etmeyene kıyamet gerekmez. Irak olsun gölgen ben ırak! Ben böyle eski kafalı olarak öleyim, Gerekmez medeniyetin bana,bırak! Müsaade et,öbür tarafta da ben güleyim... *Hercaî* |
kutluyorum bu güzel şiirini
saygımla