(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
.......kederli gülüşler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
.......kederli gülüşler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kutlarım Celal Abim, maharetli kalemini ve sevgi dolu yüreğini.... Çok hoş ve anlamlı, akıcı güzel bir serbet şiir olmuş...
Yahu Celâl Abi, sen şu şiir aleminde çok güzel ve yeni bir ÇIĞIR açtın bana göre... Ne mi o? Hemen söyleyeyim: Öykücü şiir(cilik)!... Şiirlerini okurken kaç elden-yerden düşünüyorum, kaç telden çalıp-oynuyorum, biliyor musun? (Bin maharet, bir elde) :))
Sevgi ve saygıyla kalınız efendim. Bâki selâmlar... --------------- İ.GÖKTAŞ
şair, hayatın sığ sularında mı gezinir yoksa hayatı derinliğine de kavrar mı sorusunun cevabını ararsak; tabii ki cevap 'derinlik' kendime göre; şiir bu soruyu sordurdu bana...tebriklerimle...
...merhaba sauyın hocam, ben de isterdim Hüseyin Akovalı hocam gibi espritüel bir yaklaşımla yorum yapayım, temadan ayrılmadan, ........................Lakin bu güzel betimlemelere ve imgelere haksızlık etmeden, bi-hakkın vermeli şaire şiirden yana nasibini,,, dedim... ........................ ........................Aklına yüreğine ve ruhuna sağlık hocam, saygılar sunarım...
Kalem vardır çok yazar Tek şey anlatır Kalem vardır öz yazar Dünyayı içine alır Kardanadam'ın her zamanki gibi Evren'i kapsayan şiirlerini okuyabilme fırsatım oldukça çok büyük keyif alıyorum. BU güzel dizelerinizden dolayı kutluyor saygılar sunuyorum
ve yine mahzun bakışıyla bir çocuk tanrıyı ağlattı dün gece taş atmıştı ufuklara sapanıyla bir bulutu vurdu .......... sordum tüm mahzun çocuklara itiraf ettiler taş attıklarına
onlar da ben de şahit olmadık tanrının gözyaşlarına. ...
YÜREK SESİYDİ HİSSETTİREN KALEMINIZI KUTLUYORUM...... YAKIŞMIŞ BÖCÜĞÜ HAKETMİŞ EN CİCİSİNDEN.................
YASEMİN ÇİÇEKLERİ BIRAKTIM GÜZEL DİZELERİNİZİN ARASINA EN CİCİSİNDEN AK DUVAKLI UMUTLAR, GERÇEK SEVDALAR GİBİ BEBEK GÜLÜŞLERİMİDE KATTIM MİSLER GİBİ KOKSUNLAR YASEMİNLER BENDEN SONRA SAYFANA UĞRAYANLAR ANLASINLAR Kİ BİR GARİP SEVDA MİLİTANI YASEMİN GEÇMİŞ BURADAN, BİR DAHAKİ GELİŞİME KADAR İYİ BAK EMİ ONLARA ÇOK ÇABUK SOLARLAR,SOLDURMA.........
....... taş atmıştı ufuklara sapanıyla bir bulutu vurdu
Şiir bütünüyle muhteşem.Final bir harika...O kadar çabalamaya yine sonu hava ile civa ise söylenecek bir şey kalmıyor ki zaten üstadım.Her birimiz bir şeyler yapmaya çalışırız tek tek olunca çarka güç yetmiyor çevirmek için.Belki de birlik olmak lazım ne dersiniz?Ufuklara boş gözlerle bakmak atışı da başarısız kılıyor demek ki.
Bence bu şiirde haksızlıklara isyan var, alın terinin sömürücüler tarafından kapışılması paramparça edilmesi fakirlik yoksulluk ve yanan yürekler ve tabiki isyan bütün bunlar olmazsa ne insanlar hür olur kardeş olur kutlarım dizelerinizi Yunus diyarından selamlar.
işte bu yüzden mutluluğa çeviremedik kutsanmış ana sütü kadar ak alın terini
kadının nasırına aşık oldu devrimci burjuva ıslak öpüşüne bana da kaldı elbet söylenecek birkaç kelime mutsuz kadının kederli gülüşüne
ne yorum yapa bilirim diye düşündüm ama okadar usta bir kalemki kendimi yorum yapmakta eksik gördüm beni affedin alkışlıyorum ve bir demet kır çiçeği bırakıyorum emekçilerin adına lütfen kabul edin büyük usta.. sevgimi bıraktım sayfanıza ..
Aslında düzen kulları medya ve kimi yazarlar daha çok çıkarı için düzenden ve sistemden yana görünürler ki bu ganimete onların da payı yüksektir. Ne köy ne de kent emekçisi diye bir kavramı kalmadı ve daha ileri gidildi adeta köleleştirildi.
Ben şiirde bir kaç farklı tema olarak algıladım o yüzden şiirin giriş bölümünü yorumlamaya çalıştım.
Final müthişti, burada ise bir çocuğun düzene taş atmasıydı bence...
çağ yangınları her şeyi nasıl da yiyip bitiriyor insanın en insana özge yanları yontuluyor ve şiirler de eskisi gibi anlam kokmuyor ya çocuklar? yaşamın en şiir yanı onlarsa, çoktan unutuldular.........
Makineleşmenin başlaması ve gelişmesi sürecinde robotlaşan insan hayatları Görmezlikten gelinerek
Üretime dayalı tüketim bilinci ile Üretimden yalıtılmış tüketim bilinci karşı karşıya kalmıştır
Kazanç kavramı kapitalist adamla Proleter adam arasındaki derecelendirmenin orasına burasına serpiştirilmiştir Bu kar farkı Maaş farkı İyi çalışma koşulları vb gibi çeşitlilikle kendini hissettirmiştir
Kapitalist adam Yani kapitalist üretim biçimini güvenlikte tutan adam (Sanıldığı kadar kabarık sayı vermez aslında ki bu çoğunluğun içinde proleterler de bulunmaktadır) Üretimden yalıtılmış tüketim bilincini pompalar Kapitalist Pazar başka türlü ayakta duramaz çünkü
Yani hiçbir şey yalınkat değildir ve tekdüze algılanamaz
Çünkü tüm bu ilişkiler ve çelişkiler sürecinde Gerek kapitalist şair gerekse proleter şair İnsanı ve onun emeğinin ezilmişliğini unutarak Kendi ideolojilerinin altında yatan egolarını yüzyıllardır yarıştıra gelmişlerdir
Tüm bu süreç içinde kapitalist adam; Kötü koşullarda ve erkeğe göre çok daha düşük ücretle çalıştırdı kadınları ve çocuk işçileri
Ve onların kadınsal ve annelik sorunlarına çözüm bulmak bir tarafa Bunların sorun olarak gündeme getirmesi dahilinde kapı dışarı edilmesi gibi bir gizli tehditle karşı karşıya bıraktı kadını
Devrimci ise bu süreçte Emeği Fabrika bacalarını Makine tıkırtısını överken
Doğal olarak fabrika ziliyle işbaşı/paydos gibi komutlarla kendini programlayarak makineleşen insanı göremedi Görmesi de mümkün olmadı
Elbette ki Çok daha sağlıksız koşullarda uzun mesailerle emeği sömürülen kadını İşçi çocukları Annelerinin mesaideki yokluğunda telef olan bebek/çocukları göremedi
Ve yine proleter Şair, İşinin emeğini göklere çıkarırken Giderek emeğine yabancılaşan işçi Daha çok kazanmak adına daha uzun mesailere kaldı Ama sonuçta daha çok çalıştıkça Kapitalist/proleter adam bir derece daha sınıf atladı
Şairin özellikle parmak bastığı nokta da burda karşımıza çıkıyor Bunun ayırtına varma konusunda şairin ısrarı da yok Ama her şey açık Net Ve anlaşılır
Tespitler belirgin Simgeler İmgelemler ardına gizlemeden yapmış bunu
Bundan sonrası Öncelikle kendine karşı sorumluluğunu belirleyerek Şiiri kimin için yazması gerektiğinin özellikle altını çiziyor
İnsan ve ezilmişliği ve mutsuzluğu Okurun bunu nasıl algıladığıyla çok da alakalı değil
Çünkü o şiirinin söylediği insanın Evrensel alt yapı ile var olan konumunun farkına varmıştır
Yalnızca bununla da kalmayıp Bu konumu o insana açmak Göstermek Farkına vardırmak için kendisini de bir perspektife yerleştirmiştir
Ve en son konuştuğu dilin içinden Bu perspektifin sunduğu her şeyi tadına varılır bir biçimde anlatıya dönüştürebilecek En kestirme sözcükleri de bulmuştur
Yani burada Oluşturduğu farkındalık ve bilincin temelinde yatan şey Direkt insandır ve onun Sıkıntı ve kaygılarını sırılsıklam bürünmüşlüktür
İşte şairin dili kullanım biçimi Bu bürünmüşlüğün sözcüklere yansıyan estetik yüzüdür
Sanki demek istemektedir ki şair Yazılan şiir; İnsanı ve insanlığı açığa çıkarabilecek dili arayıp bulmakla yükümlüdür
Şair bunu basmakalıp dilsel imgelemlerle değil Kendi yaratıcılığından kaynaklı Ve bu şiirine de bolca yansıyan zihinsel imge dizgesinden yararlanarak gerçekleştiriyor
Teşekkür ve tebriklerim emeğine ve titizliğine Celal Hocam Umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir Ya da haddimi aşan bir söylem içine girmemişimdir..))
Kadının nasırına aşık oldu devrimci sonrada bir bulutu vurdu sapanıyla bu ne güzel anlatım hocam git ,gide gözümde daha çok büyüyorsun kutlarım sevgiler
kadının nasırına aşık oldu devrimci burjuva ıslak öpüşüne bana da kaldı elbet söylenecek birkaç kelime mutsuz kadının kederli gülüşüne .... Demekki celal usta; Devrimci kadının neresine aşık olacağını bilememiş ve burjuva nereden öpeceğini bütün bunlardan sonra elbette sanada mutsuz kadının kederli gülüşüne şiir yazmak kalmış. Güzelde olmuş hani. hiç değilse öğrendik kadının neden mutsuz olduğunu....
ve yine mahzun bakışıyla bir çocuk tanrıyı ağlattı dün gece taş atmıştı ufuklara sapanıyla bir bulutu vurdu
C.Çalık ****************************** Sonra yağmur bulutları, bir ağladılar, bir ağladılar... Çocuk, ürkek bakışlarıya korkmuştu... Olan olmuştu. Çocuktu O, O'nu kim yargılayabilirdi ki?
Efendim, yine hicvetmişsiniz bir şeyleri. Isıran, ısıtan, ıslatıp çatlatan türden... Gönlünüze, kaleminize sağlık. Kaleminizin ustasısınız. Saygı duyulur.. . Saygıdayım!
Çocuk mahzun...Çünkü o şairlerin,kadınların,devrimcinin,burjuvanın ve iplikçi kızın çelişkisinin insanca duyumsanmasının simgesi ve/veya imgesi...Tanrın tarafında,ona yakın...Dolayısiyle,Tanrıyla da çelişiyor buradakilerin çelişkileri...Çocuk ki,bu çelişkiler onu hüznüyken,çelişkilerin çözümü de onun hüznünden soyutlanabilmesidir...Daha popüler bir ifadeyle,bu çelişklere karşı,"hak mı bu?!" diyebiliriz...Ama şair öyle kurgulamış ki gerçeği,şiirsel olanı duyumsamamak için,bu gezegenden biri olmamak lazım...Ağabey,ufuklara attığınız taş değeceği yere değmiş...Bu kadar olur yani...İyi ki varsın ağabey...Sonsuz sevgim ve saygımla...
proleter şair fabrika bacasının kirini övmez, alınterindeki değeri çok iyi bilir. her şeyin sahibi olduğunu sananların öpücükleri ıslak da olsa bir kadını mutlu etmesini bilmezler.
ve bulut sapan taşı ile geldi ustanın ellerine düştü..şirde bize ..hayran oldum duygusuna yazılışına temasına .söylenecek söz çok cermedecek ahça yok... varolun şair.
Başlığın şiirin muhtevasını tek kelimelik hacminde ya da bir kaçlığında taşıdığını görmek şiir ustalığını sevindirir diye inanırım hep. Muhakkak ki kendimde gördüğüm bir eksiktir , anlatamıyorumdur tek kelimede o yığınağı ama gördüklerimde mutluluk and'a değer yargıyla karşımda dikiliyor ve bana da kalemleri kutlamak düşüyor. Burda da bu vardı ki kutluyourm kalemi. Evet azami dikkatimin bu tarafa yönelmesinin de mutlaktır ki var sebebi. Çünkü şiiri okurken acaba ne diyor, ne anlatıyor bilmiyorum diyorum bazen ya da anlamlık bana uzak şimdi diye düşünürken aklıma düşüyor hemen başlığa bak belki orası ustalığın hakkını veriyordur ama şiiri kesmem. Sonuna dek giderim ve hala anlamamışsam başa dönerim. En başa. Bazen anlıyoruz işte burda olduğu gibi bazen de hak getire. Bunun içindir ki yani sorguya muhattap bırakılmıyor okurun ruhu ya da şüpheli dokunuşlar yaşatılmıyor yüreğinde yani kısacası ki bunun için önemlidir.
"proleter"
Bu kelime ,
"kulluk düzeni şairi tankları, ölümü, sömürüyü övdü proleter şair de katilini seven maktul gibi saatin rahatsız tıkırtısını ve fabrika bacasının kirini
işte bu yüzden mutluluğa çeviremedik kutsanmış ana sütü kadar ak alın terini"
bu bölümünün ne anlama geldiğinin anlaşılmasına kilit kelimedir...
Bazen bazı kelimelerin anlamlarını bilemiyorum. Evet elimde muazzam bir güç barınıyor hemen ulaşabilirim belki ama onu yapmaya çalışınca da şiirden kopuyorum eğer arada yer vermişsem o araştırmaya. Bunun içindir ki yarım kesilmeme adına yapmam öyle bir şeyi ama derim ki çok dışardan herkesin hemen anlayamayacağı bir kelime varsa acaba dipnot olmalı mı? Bu açıklamaya sebep burdaki bir kelime gerçi anlamını biliyordum ama hani ya bilmeyen ve benim gibi kesme taraftarı olmayanlar da var iseler gerekliliği serildi hemen aklımın ayaklarına açıklama olmasının. Çünkü o dediğim kelime o bölümün anlam tamamını sarıyor. Bilmiyorsa yazık ki kalır. Anlamadan sona gider ve "kalem enteresan bir kelime kullanmış belki ben bilmiyorum ama tek bunun için kutlamalıyım " der. Ama anlamını bilse hayran kalır. (Bunu ben söylüyorum muhakak ki benim çok daha beter durumlarım analizlere takılmışlardır ama benden fazlası gelemiyormuş demek ki..)
"kulluk düzeni şairi tankları, ölümü, sömürüyü övdü"
buna bakınca mükemmel bir tanımlamanın adı olduğunu düşünüyorum. Hakikaten de böyle. Kulluk düzeni ve sonra açılımı. Sonra işte düzeni, çarkı böyle dönüyor alemin dercesine emekliye dönüm. Kutluyorum hakikaten öz bir anlatım. Özgü bir anlatım.
Çok kalabalık etmeme adına son kez adının şiire dair ne anlattığına değinip gideceğim kalemin izn-i haliyle.
Kadın, çocuk, şair, emekçi....
"İnsan" ya da "-lık" tır bunun ismi. Ve şiirin adı "kederli gülüşler"...
Hayatın bir yanına değinip sebeplerini ve terslerini etkili anlatımla okura bağışlamış bu eserini kalem. Bugünün bir köşe yazarı malum olan kriz durumlarına değinmiş ve etrafından örneklerle anlatımına güç katmaya gayret sarf etmiş. Düşününce sanırım örneğin zerreleri ile burda ışık tutmaya çalıştığımla çok alakasız duruyor ama gerekliliğini aklıma süreni anlatacağım. Zat diyor ki, "bir dostum vardı ve işiletmesinin yürüyüşü hakkında danışmanlık hizmeti verirdim. Ben yapması gerekenleri üç yoldan anlatırdım o aklının şeytana giden yolundan tek olanı seçerdi. Ve kriz vurduğunda ortada kalan bir şey yoktu." Yani öyle doğrusundan gitseydi böyle yıkımı olmazdı. Şiirde şair diyor ki,
"işte bu yüzden mutluluğa çeviremedik kutsanmış ana sütü kadar ak alın terini"
Evvelini almayacağım bakılsın ki anlam bütünlüğü düşünülsün ki her şeyin hazır sunulması keder verir.
Ve son olarak şuna değineyim. Bu şiirde sonun gerekliliğini vermiyor ele kalem. Ne anlattığını neyi hissettiğini başından veriyor ve buna sebep sonramda diyor ki akılcı bir düzen.
ve yine mahzun bakışıyla bir çocuk tanrıyı ağlattı dün gece taş atmıştı ufuklara sapanıyla bir bulutu vurdu
İlk böyle başlıyoruz can yakmaya önce sapanımız oluyor sonra silahımız... Oysa bulut yerine hep gün ışığına çevrili olsa bakışlarımız güneş gibi berrak ve parlak... Ve bir o kadar da huzura yönelse gönüller... Yüreğinize sağlık... Kaleminiz daim olsun... Saygılarımla...
bu mudur usta...koşaradım yaşarken insan kendini.. nedir bu diş izleri.... giderek kemirgenleşen bir hayat.. umutlar saklandığı yer de nasıl da bayat.. ahh be şair... buyur artık ister devrim yarat... ister kır at...
Celal abicim anlatımlarınız yine çok hoş. Özellikle "Saatin rahatsız edici tıkırtısını" ve "ana sütü kadar ak alın terini" benzetmeleri çok hoşuma gitti. Ayrıca şu dizelere bayıldım : "gözyaşı damlattı iplikçi kız imansız bir makinenin paslı sefil dişlisine" İplikçi kızın imansız bir makinenin paslı sefil dişlisine gözyaşı damlatması, bu ne müthiş bir ifadedir ya !
Kaleminize sağlık üstadım ! Radyo programı için haberinizi internet sitesine yükleyeceğiz. Sizden özgeçmişinizi bekliyorum.
burjuva ıslak öpüşüne
bana da kaldı elbet
söylenecek birkaç kelime
mutsuz kadının
kederli gülüşüne
ÇOK ETKİLENDİM TEBRİK EDERİM SEVİLERİMLE....